Uzunca geçen yorgun bir yaz.
Sonrasında gelen hazan
Sanki bol köpüklü.
Bir yorgunluk kahvesi gibi hazan..
Uzatmalı ayakları.
Dinlemeli sessizliği.
Dışarıda çığlık atan bahar.
Bir yorgunluk kahvesi gibi hazan.
Yağız Yağız
Seviyor musun diye sorma bana.
Ama inandıramadım seni sevgime
laf değil boş değil inan bana
İçimdeki volkanları duysana
Hala ne olduğumu sorarsan
Asla bana gönül koyma..
Hay Anasını...
Şimdi nedemeli ki..
seszizlik içindeki yalnız yakamoz..
zarganaları peşine sürÜkleyen o midye yemi….
Hay anasını be.
Almışım kalemi kağıdı elime
Boş boş yazıyorum…
Şiir de denmezki üstad.. öylesine karalıyotrum işte..
Yakmışım birde cigaramı..
Közde patatesler..
Saatler 17.30 göstermek de..
Haydi yağız kalk demekde…
İyide nereye gireimki. Bu satte.. akşamın bile başlama saati değilken henüz..
Elbek iki lafın beline vuracak biri vardır elbet..
Haa işte tenekesinde yanan iki odun üzerinde. Alaf alaf kokan istavritler….
Etrafı sarmış her yere Tekirdağ rakısının o kokusu…..
Hay anasını be gidecek yerim de kalmamış
Yağız yağız
04/01/2012
Sevdam Gözümün Bebeği
Sevdam gözümün bebeği
Sevgiyemi hasret kalmalı yürek
En sevdi halinde. En yaşayan halinde
Varmıydı bir cevabı sorularımın
Damla damla akarken hasret göz pınarlarımdan
Senden Sonra
Senden sonra ne mi yaptım
Senden sonra hiçbir şey yapmadım
Sana ait ne varsa yaktım yıktım.
Çünkü sen olmamışsın
Yorgunluk Kahvesi
Uzunca geçen yorgun bir yaz.
Sonrasında gelen hazan
Sanki bol köpüklü.
Bir yorgunluk kahvesi gibi hazan..
Uzatmalı ayakları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!