Cansız sözlükten seçtiği kelimelere can veriyordu
Geçmişine diline sahip çıkmayanlar
Başıboş ölü kelimeler içinde sürünüyordu
Gözlerinden çöl ateşi çıkanları
Kum taneleri kör ediyordu
Zapt etmekte zorlandığımız bir yağız atı düşünün,
Ağzı gemle köpürmüş
Sürekli ufuklara doğru sürülmek için kişniyordu
Doğu medeniyetinin serhaddine varmış,
Asyalı haşmetini taşırdı üzerinde,
Atı, mızrağı ve kılıcıyla
Batı medeniyetinin köprüsünü
Yıkarak geçip geliyordu
Sözleri gücünü inancının ahenginden,
Nidalarının azametinden,
Tezat ihanetlerin şimşeklerinden alıyordu.
Akla şaşkınlık veren bir hayat kaynağı,
Bağrından duygusuyla söze dökülüp akıyordu.
Ateşten parmakları ve elleriyle
Kalemine dokunduğunda,
Kelimeler garip bir akıcılık ve akılcılıkla canlanıyordu
Cansız sözlük elinde bir ışık gibi
Aydınlık adına yüreği gibi yanıyordu
Üslubu bir duygu yüklü hitabet dili gibi şakıyor,
Derinden gelen sesler gibi mavi miras gözleriyle,
Tarihten bugünün icabına bakıyordu.
Dini, cinsi, ırkı ihtirasları olanları kinlerinde boğuyor,
Şifa veren bir sertlikle kemale ermiş duygusuyla,
Mustafa Kemal Atatürk’ü hatırlatıyordu
En hassas ve en mütenevvi cesareti
Özellikle almıştı atalarından emaneti
Bu sebeple kelimelerinde arz,
Asya, şimal ve cenup rüzgarları arıyordu,
Esrarengiz bir ıraklık ve sonsuzluk hissi vererek
Aidiyete doğru yaklaşıyordu
Bilinmeyen sırların sınırı ufki bir çizgide birleşiyordu
Cansız sözlükten seçtiği kelimelerin sihri ve sırrıyla,
Çokta fikre ihtiyaç duymadan
Atasının yaptıklarını hatırlatmak yetiyordu.
Gökyüzü tepesinde, denizler gözlerinde,
Toprak ufuk çizgisinde genişliyordu
Yüreği ele avuca sığmıyordu,
Çekilin yolundan yağız atın Asyalısı geliyordu.
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 24.4.2016 15:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!