Yağdanlık Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yağdanlık

Karanlık inatçı mısın?
Bir ışık tutsam aydınlanır mısın?

Aklıma dökülen iki mısra
Başladı düşümde dolaşmaya
Kalbimde dönüşen aşkla
Çıksam umutla yola
Aydınlık gelir mi karanlığa?

Ya karanlık aydınlık sanılıyorsa?
Aydınlık bilinmezlikte kaybolmuşsa?

Ne yapabilirim ki?
Akıl aydınlığı bilir mi?

Çağımın aydınlığı bireysellik
Tanrı tanımaz görsellik
Çıkar aşkı büyük sevecenlik

“Gemisini kurtaran kaptan”
Kurtarırken yaptıkları figan
Kurmuş meclislerini insan
Adaleti parmaklarla sayan
Her parmak çıkarında yalan

“Canı yanan bağırıyor”
Azınlık egemen çoğunluk yanıyor
Çoğunluk egemen azınlık yanıyor
Her biri kendi koltuğunda kavruluyor
Bireysel çıkarları için bağırıyor

“Adalet kavramları değişken
İnsan çıkarlarıyla sevişken
Tanrı insandan, yaşama düşen
Yaratıcı Tanrıyla küsüşen”

“Dün dündür
Bugün bugündür”

Çıkarımla yere tükürürüm
Çıkarımla yalar süpürürüm

Bilinmez sırtımı önü mü?
Bilinmez duydu mu gördü mü?

Bir çatışma özgürlük adına
Aklım karışır çıkarlar uğruna
Değişken düşüncelerden
Netleşmeyen sözlerden
Önü alınmaz felsefeden

“Aydın gözün aydın”
“Vardın hep vardın”

Düşü aydınlıkta karanlığa yaktın
Düşü karanlıkta aydınlığa yaktın
Çağı çıkarlarınla damgaladın
Dilde özgürlük, çıkarına yandın

“Üç kuruş mu beş kuruş mu? ”
“Adalet azınlık mı çoğunluk mu? “
“Yoksa rahat, hazır ol mu? ”
“Düşün, kahramanın tabu mu? ”

Mu’larda kilitlenmiş kapılar
Hepsi dayatmada tutuklular

“Susun düşünde aydınlık”
“Pusun gözünde karanlık”

Bence yeter bu lafazanlık
Bugün karanlık = aydınlık
İnsan çıkarına yağdanlık
İnsancıllığı lafazanlık
Olmayınca fedakârlık
Hayaldir gerçek aydınlık

26.11.2010 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 26.11.2010 08:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    çok güzel kutlarım

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    maal esef dostum. işte bizim hal-i pür melalimiz.
    şimdi gel de sorma. insan çok da, nerede bu insanlık?

    Cevap Yaz
  • Ahmet Daş
    Ahmet Daş

    ,güzeldi...
    kutlarım..

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    TEBRİKLER ÜSTADIM.

    Zira malûmdur ki, adâvet ve muhabbet,
    nur ve zulmet gibi zıttırlar. İkisi, mânâ-yı
    hakikîsinde olarak beraber cem olamazlar.
    Eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine
    göre bir kalbde hakikî bulunsa, o vakit adâvet
    mecazî olur, acımak suretine inkılâp eder.
    Evet, mü’min, kardeşini sever ve sevmeli.
    Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle
    değil, belki lütufla ıslahına çalışır. Onun için,
    nass-ı hadisle, 'Üç günden fazla mü’min
    mü’mine küsüp kat-ı mükâleme etmeyecek.'
    Eğer esbab-ı adâvet galebe çalıp, adâvet,
    hakikatiyle bir kalbde bulunsa, o vakit
    muhabbet mecazî olur, tasannu ve temellük
    suretine girer. (D e n i l m i ş t i r )

    Saygıyla selamlarım..

    Bedri Tahir Adaklı

    Cevap Yaz
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Begenerek okudum tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Mehmet Çoban