Hava kapalı, bulutlar gözü yaşlı,
Dokunsam ağlayacak ve birden boşanacak,
Rüzgâr esiyor, efil efil tepeden tepeye,
Yağmur damlaları uçuşuyor, havadan havaya.
Pencereme süzülen yağmur damlaları
Bana ayna oluyor, ümit oluyor,
Camla aramdaki mesafeyi koruyor.
Toprak duâ ediyor;
Bir damlaya bin el açılıyor,
Bir şükre bin damla iniyor,
Bir dereye bin böcek koşuyor…
Boynu bükük otlar secdeye kapanıyor,
Bir damla su için ayağa kalkıyor…
Bedenim ağlıyor, kurak vadilerde,
Bizse verilenleri bilinçsizce harcıyoruz,
Sulara ağıtlar yakıyoruz,
Duâya çıkanlarla alay ediyoruz,
Onların duâsıyla inen yağmura,
Şükretmesini de bilmiyoruz…
Ilık ılık yağan yağmurum, sen onlara aldırma!
Bu inkârcılar; ağlamasını, gülmesini, bilmezler,
Korkusuz günleri yoktur kitaplarında,
Geleceklerini korku üzerine bina ederler,
Hayatlarının bir deminden emin olmazlar.
Yağ yağmurum yağ, hepimize suyunu indir,
Bizi hakikât vapuruna, sağlam adımlarla bindir.
30.03.2008
Akdağmadeni
Kayıt Tarihi : 12.12.2009 13:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İdris Çetin](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/12/12/yag-yagmur-10.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)