YABANGÜLÜ
ey dağlar
ne zaman
sessizce yanaşsam eteklerine
bir ninni duyar ürperirim
başım göğe eğer
uysallaşır
girerim anaç koynuna
sıcak,korunaklısındır alabildiğine
sözün dokunmaz
cimridir sevgin
yudum yudum tadar
bir hoşluğa çekersin beni
bir boşluğa uyandığımdaysa
kara
kapkara bir şehrin
turuncu ışıklarında
yol bilmez kamber olurum
soramam kimselere utancımdan
derbeder karınca olurum
ısınır
kesilir yollarım
yalpalarım uygunsuz adımlarla
bilirim
efelenmek zamanı değildir
lakin
bırakamam da düşlerimi
üşütmeden düşüncelerimin
beyaz badanalı kondularının
el değmemiş
dokunulmamış yarınlarını
derken
seçeneklerim daralır
yabangülü çağırır beni
gidemem
karıncaya kamber olduğumda
bırakılmış
terkedilmiş
selamsızlığın hüznü çıkagelir
gün ortasında
omuzlarıma çöken
kim oluyorsunla başlayan
şehrin siyah tehditleridir
boğucu durgunluğumun
diyemeyişlerimin
mağdur anıtlarımın
kırmıza ışıklara dökülen
yabanıl gözyaşlarımın sebebi
gün kararmadan
ışığa hesap sorulmadan
yanmadan
yakılmadan
yabangülüm kıskanmadan
gayri
yollara düşme vaktidir..04.04.2010
Kayıt Tarihi : 4.7.2017 15:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!