Salaş köprüsünde gençliğinin
mavi damarlı memelerini buluyor elleri
soyunuyor, ev boş, boy aynasına karşı
yan, öyle bir eğmeç
iniyor ki belinden kasıklarına doğru
saçlarını döküyor boynunu kıvırarak
bir Arap kısrağı gibi
yürüyor sarayına doğru, geçiyor
geçilmez kapılardan, aşkın yılanı şurda,
Hilvan'lı Recep'e benzeyen biri
avuçlayınca altınlarını bulutlarının
boşanası geliyor bir yaz yağmuru gibi
bırakıyor ensesini bir düş yarasına
saklıyor kara lekeyi iki eliyle
dudakları aralık, gözlerinden
düşen ışıkta parlıyor gözleri
gitmek kolay çıkmak zor
büyülü kapılardan
deniz şıpırdıyor kıyıda belli ki.
Kayıt Tarihi : 28.9.2002 01:57:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!