Yabancı Ses Şiiri - Süreyya Aktaş

Süreyya Aktaş
157

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Yabancı Ses

Sevgiye çıkan tohumlar, enginar bahçesi gibi yeşil ise etrafına renk katan çiçekler neden bir uçak kadar hızlı boy atar. Neden tren kadar yavaş yeşerir. İlerlemek, büyümek, başarmak, güçlü olmak, mutlu olmak, aradığımız yaşam çizgisinde sorguladığımız değiştiremediklerimiz…

Hayvanat bahçesinde, bazen tavşan kadar atik, kaplumbağa kadar sabırlıyız. Azimli ve sabırlı olma yolunda, mantıklı ve esnek olma yolunda çıktığımız yolda sevgi tohumumu yoksa, korku kangren hastalığında başarma yolunda yürümekte miydik? . Ne dersiniz… Sen… ben… biz…

Ne idi başarı… Ne idi güç… Ne idi Mutluluk

Aradığımız bu üçgen mi dersiniz… Amaçsız ekilen tahıllara yanlış çapa yapılan topraklara inat. Ben kazancım diyen ses… Diğeri yıkıma uğrasın diyen ikinci ses. Sesler ki sadece madde peşinde koşar. Tabiata özlem duyarak…

Üçgenler… Daireler… Kareler… Duyun kendinizi… Duyun sesinizi… Sesiniz gittiğinde arkanızda bırakacağınız seslerinizi… Düşünün sesinizi kaybettiğiniz de kalkıp haykıracak olan benliğinizi…

Mutluluk ormanının geleceği bu altıgenin içnde miydi sanki dersiniz… Ders demezsiniz…
Sevgiye çıkan tohumlar… Kurumasın toprağınız… Hep, balıkları avlamak yerine, balıkları beslemek olsaydı. Yaşattıklarımız.. Yaşadıklarımız… Yaşayacaklarımız…

Büyük… Olumlu..Şimdi…

Boş… Toprak anaya, toprak babaya, toprak insana kazık mı çakacaksın be kardeş…

Kendine gel… Kendine dön… Yabancılaştırma kendini toprağa

Sağduyunuzla kalın…

Süreyya Aktaş
Kayıt Tarihi : 1.5.2009 19:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Güne bu kadar anlamlı, olumlu ve sağduyulu bir yazı ile başlamak çok güzeldi.Böylesine duyarak yazan yüeğinizi kutluyorum.Mesaj alınmıştır Cann..
    Yaklaşık aynı paraleldeki bir şiirimi paylaşmak istedim burada.Sevgiyle kaln...Naime....

    YAŞAMAK ZOR ZANAAT

    Yaşamak zor zanaat aslında
    Madem gönderildin dünyaya, yaşayacaksın
    Adam gibi yaşamak yani…
    Eğilmeyi çıkaracaksın sözlüğünden
    Belki kırılacaksın zaman zaman
    Ama rüzgârgülü olmayacaksın
    Kapılıp rüzgârın yönüne
    Kıvırmayacaksın bir sağa bir sola
    Rüzgâra, fırtınaya, hatta boraya inat
    Dimdik duracak, yıkılmayacaksın…

    Bir ışık olacaksın mesela
    Elbet güneş veya ay değil,
    Ama yıldız olabilirsin
    Deniz feneri olma, gerekmez
    Bir küçük mum olmak da yeter
    Dibine ışık vermeyen
    Işıtırken tükenen…

    Günün birinde özenirsen bir başka canlıya
    Bir yılan veya köstebek olmamalı bu;
    Kartal veya şahin ol olabilirsen
    Bir güvercin ol ya da, gagasında zeytin dalıyla
    Aslan olsan da amenna…

    Bir bulut olmayı dene yaz mevsiminde
    Gölge et öğle sıcağında bir garip yolcuya
    Veya yağmur ol çatlamış, kurak topraklara…

    Sadece bir et parçası değildir yürek
    Sevdikçe sevilecek, sevildikçe seveceksin…
    Seveceksin insanları her dilden, her dinden, her tenden…
    Sarı kırmızı siyah beyaz ne fark eder?
    Renge göre sınıflanır mı insanlar?
    Damardan akarken kırmızıdır bütün kanlar
    Ateş olsan cürümün kadar yer yakarsın
    Bedenin kadar yerde yatarsın öldüğün zaman…

    Bir misyonun ve vizyonun olmalı mutlaka
    Emme basma tulumba değilsin ya…
    Yürekten inandığın şeyleri yapacaksın;
    Satmayacak, sattırmayacak, satılmayacaksın…

    Vedanın vakti geldiğinde
    Onur duyacağın bir eser bırakacaksın geride
    Tüm bunlar için sakın madalya bekleme
    Güldürme beni…
    Elbette yapacaksın!
    Demiştim ya başında;
    Yaşamak zor zanaat dostum
    Ve sen insansın
    Adam gibi yaşayacaksan
    Bunları yapacaksın…

    Naime ÖZEREN
    Mart 2009

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Süreyya Aktaş