Harcamadıkça kırışıyor,
Cebimdeki para, kalbimdeki yara.
Alıp başımı gideceğim istediğim yere,
Belki cehenneme, ellerim titriyor kötü..
Kül olsun bu noksan aşk, bu elem çöpü.
Höyük kaleler, iksir yetişen bağlar,
Pitoresk kıyılar ve kırışık kasabalarda,
Belki unutmayı öğrenebilirim...
Oralarda beni misafir edecekler arasında,
Vadideki sert ayazın sesine eşlik eden,
Opera halinde ayçiçeklerle kaplı tarla,
Ve ilk kez tanışacağım nazlı ağaçlarla,
Batmakta olan güneşin dinginliği var.
Belki tarifi olmayan biri gelir aniden,
Beni doğurabilir bir ana gibi yeniden,
Tenime bir dokunuşla o kadife ellerden.
Belki bu zoraki kalp atışlarım,
Onun kederini besteliyordur kim bilir...
Toprağı bir düşes gibi yabancı diyarım;
Öyle bir karşıma çıksın ki diğer yarım,
Kırgın gecelerde beni masalla uyutsun.
Daha çok şehirler, tuvaller boyayacağım.
Çocukluğum kayıp, biri elimden tutsun.
Kayıt Tarihi : 18.9.2019 17:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!