Yüklendiler sırtına,yürüdü soluyarak,
Su kırbası omzunda,gidiyor ağır aksak,
Karşı geldi bir adam,aldılar kırbasını,
Koşarak geldi evden,ufaktı çocukları.
Girdi yabancı adam,omuzunda kırbayla,
Beyin yok mudur senin,diye sordu kadına,
Çaresiz kadın dedi,Şehit oldu askerde,
Nasıl kızmayım şimdi,ben Halife Aliye,
Çıktı dışarı adam,veda etti onlara,
Uyku haramdı ona,gece vardı sabaha,
Aldı eline file,doldurdu evden erzak,
Vardı yoksul kadına,biraz boyun bükerek.
Kimsin dedi içerden-Dün gece gelenim ben,
Erzak getirdim size,hayırlı zengin evden,
Buyur etti içeri-Razı olsun Hak senden,
Hakkımı alsın Allah,Ali bin Ebu Talip’den.
Kadın açtı kapıyı,girdi yabancı eve,
Yardım edeyim sana,acıdım çocuklara,
Kadın yaparım dedi,senden güzel ekmeği,
Çocukları sen oyala,elimden gelir hepsi.
Girdi kadın mutfağa,hamur yaptı teknede,
Yabancı adam hemen,hazırlar etle hurma,
Eliyle verdi orda,çocukları doyurdu,
Kusuru vardır Ali’nin,helal edin diyordu.
Hazırdı taze hamur,ateş yak kardeş sende,
Yabancı adam yüzü,yaklaştırdı ateşe,
Yetime bakmadın sen,cezası budur işte,
Tat sıcaklığı burda,yanacaksın ateşte.
Geldi dışardan biri,komşulardan bir kadın,
Bu Halife Ali’dir,sen nasıl tanımadın?
Özür diledi kadın,eyvahlar olsun bana,
Halife özür bizden,nolur beni bağışla.
20.11.2014//KIRIKKALE
Hidayet Doğan OsmanoğluKayıt Tarihi : 21.11.2014 16:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!