Nice, gün yüzüne çıkmamış hayallerimiz vardı
Özlemini duyduğumuz, sahildeki kasaba,
Boy boy, sıra sıra çocuklarımız,
Eski bir bankta, bir parkta, bir ağaç altında,
Unuttuğumuz kül rengi umutlarımız vardı.
Şimdi sen, bir eloğlunun koynunda,
Duyguların kelepçeli,
Yüreğin yaralı,
Sahte bir mutluluk içindesin
Bense, bir yabancının
Senelerdir göz hapsindeyim.
Söyle bana,
Bize dokunan eller, yaban değil mi şimdi
Ya, her gün baktığımız yüz,
Aşkım ömrüm diyen bu dil,
Tenimizde gezinen bu el,
Dilimizdeki bu sevda şarkıları yaban değil mi?
İçtiğimiz su, aldığımız nefes,
Mahkûm olduğumuz şu bir çift göz, yaban değil mi?
Bir atımlık umut vardı içimde
Bir sonbahar rüzgârı,
Deli dolu bir fırtına, silip süpürdü yarınlarımı
Sen ayrı, ben ayrı, bir başka şehirde,
Düşündükçe, sanki can çekilir canımdan,
Ben, çoktan sürgün ettim yüreğimi Fizan’a,
Ağrı Dağından nice çığlar düştü
Yaban ellerdeki, yüreğimin başına, biliyor musun?
Kayıt Tarihi : 14.6.2011 15:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sade dürüst yazılımlı
öz verili anlatımıyla kutlarım
Bir sonbahar rüzgârı,
Deli dolu bir fırtına, silip süpürdü yarınlarımı
Sen ayrı, ben ayrı, bir başka şehirde,
tebrikler kutlarım muhabbetle
TÜM YORUMLAR (4)