Ey Resûl-i Kibriya! Yar, ahbap ve yanmış yüreklerin serdar-ı ekberi,
Yâ Serdar-ı Enbiya! Arş, kürsü, taç ve Taht-ı Levlak'ın ol "Muhammed'tir serveri...
Ey Server-i Evliya! Der kıdemde övgüsü üstün, kendisi üstün, sensin ins û cinin rehberi,
Yâ Derman-ı Sohtiya! Tek nazarla üstün olur Vahşi, tek işaret-i parmak ile yarılır ay, dökülür göz yaşları, yere iner melaikenin büyükleri....
***
Ol ezelde Rab istedi, ol ezelde "Ol" idi, Rab Allah'ın kaderi,
Bu ezelde böyle idi, gerçi Allah (c.c.) yaran idi, hem "Muhammed" canan idi, nuru ise baran idi,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta