_______'yokluğun cehennemin öbür adıdır/üşüyorum, kapama gözlerini...'ahmed arif
Nazenin ellerinden baldıran zehirlerini içebilmektir aşk, kana kana. uykusuz ve kabus dolu karanlık gecelerle dost/sırdaş kalabilmektir. ahmak ıslatan yağmurlarında yalınayak yürüyebilmek, zamansız boranlarda şemsiyesiz kalabilmektir. kim anlar ki beni, senden özge. kim tarar köpükten bulutların ıslattığı saçlarımı parmak uçlarıyla. elbette sen, elbette sen…nasılda yakar içimi, kömür karası gözlerindeki alev topları bir bilsen. ahhh günahsız sevdam…
Umuda yelken açtım, seni sevmekle. turkuvaz mavisi sütliman bir göğün altından geçtim. katman bulutlara el salladım. tuzlu havasını soludum denizlerin, rüzgârın buğusunu, martıların gagalarına sinen balıkların taze kokusunu. zamanın anlamı silindi belleğimden. ve bildiğim tüm kelimeleri geçmişin tozlu mahzenlerine gömdüm. sonra, mırıldanmış dualarımla ve sabırla bekledim seni, buzul uçurumların kıyısında. sevdamın beni sürükleyeceği son kıyamet vaktine hazırdım. kalbim, mutluluğun ağrı’sının buzul zirvelerindeydi o gün…
Ruhumu, gülendam kollarında alsın diye yalvardım azraile. rayihası elvan yurdumun, ılık bir günbatımında. can ne ister, gül çiçek canan’ından başka. sensiz geçen faili meçhul yıllarımın hesabını hiç kimselerden soramam. ve bilirim; uçarı bir ömrün çetelesi tutulmaz. oy gizli yaram, sol ciğerimde asılı. oy üveyik kuşum, penceremde üşümüş… gayrı, yeter bunca ayrılık, gel artık!
Toprağın susuzluğunu bereketli yağmurlar dindirir. gör nasıl filizlenir, mahzeninde uyumuş kuru tohum taneleri. hasretinde öyle yeşertir kalbimin ıssız-çorak sahralarını. boy boy başaklara durarız, altın sarısı, ayva kurusu. büyüdükçe eğsinler başlarını, utangaç çocuklar gibi. ve sonra orak zamanı gelip kapıya dayansın. mevsimlerden kırılgan bir sombaharın kusursuz deminde. sevgiyle büyüyen her ne varsa, tükenmezmiş paylaşmakla, ki aşk’ın en güzel yanı da bu değil mi, ey buğday yüzlüm?
Ellerini tutmamı kim yasakladı? hiç kimse! peki neden dokunamıyordum saçlarına titremeksizin. neden alıp başımızı gidemiyorduk ardımıza bakmadan düş ülke’lere yalınayak, uçar adımlarla ve acımasız zamanlara inat. bizi engelleyen neydi? biz ki; omzundaki yükü sevda olan hamallarıydık günahkar yeryüzünün. kısa-yalan ömrümüzün en körpe demlerindeyken bile yorulduk demedik bir kez olsun. sol içremizdeki yangınlara körükleriyle girdi de bütün aşk avcıları, asla ve asla sevmekten vazgeçmedik…
Neden sever gönül, kor ateşlerde yanacağını bile bile? mucizesi bu soruda gizlidir sevdamın. ateş böcekleri gibi yanacağını biliyorsun birazdan ama yinede sevmekten vazgeçmiyorsun. belki yazgım ölüp - ölüp dirilmekti her gün, her saat, her dakika. başıma nelerin geleceğinden bihaber, yalnız ve yalnız seni sevdim. biliyordum ki korkaklar asla sevemezler. çünkü; yarin gül hatırına kıymetli canlarını feda eyleyecek cesaretleri ve katıksız bir sevdanın hasret kıvılcımında cayır cayır yansalar bile, sevdadan yana nasipleri yoktur onların...
2012/
Alpaslan AkdağKayıt Tarihi : 2.3.2012 21:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nazenin ellerinden baldıran zehirlerini içebilmektir aşk, kana kana...
Aşk!
Kendisine yapılan tüm tanımları yeterli bulmayan;kendi özel alanına yaklaştırmadan kendine söyleten; ama bir türlü doyuma ulaşmayan büyük açgözlü gerçek!
Bir sonsuzluk,bir derinlik,bir uçsuz bucksızlık.
Ufuk ötesinin ötesinden başlayarak peşinden koştuğumuz ama bir türlü yakalayamadığımız göçmen kuş.
Gerçek/hayal.
İnanma ya da yanılsama.
Adı belli ,var olduğu kesin,giz'i giz olan şey!
Dostum AKDAĞ bu granit gerçekle böyle bir formatı yeğleyerek yüzleşmeye koyuluyor.
Haz alarak ,soluksuz kalarak okuyorsunuz.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
işte öyle birşeydir ki:ne sözün kısası ne de uzunudur o,
kimi zaman sığamadığımız kimi zaman sığdıramadığımız özlemenin en doygun halidir o ...sevilmek şöyle dursun yalnız sevmek halidir insanın ınsanı ...o aşk ki;cehennemine talip olmak sa yürek işidir...şiir beni de söyletti...var olasın şair..(n.altın)
_______'yokluğun cehennemin öbür adıdır/üşüyorum, kapama gözlerini...'ahmed arif
Nazenin ellerinden baldıran zehirlerini içebilmektir aşk, kana kana. uykusuz ve kabus dolu karanlık geceler ile dost/sırdaş kalabilmektir. ahmak ıslatan yağmurlarında yalınayak yürüyebilmektir ve zamansız boranlarda şemsiyesiz kalabilmektir. kim anlar ki beni, senden özge? usanmadan kim tarar köpükten bulutların ıslattığı seyrelmiş saçlarımı parmak uçlarıyla? elbette sen, elbette sen…nasılda yakar içimi, kömür karası gözlerindeki ikiz alev topları bir bilsen. ahhh günahsız sevdam…
sevgili dost,
Bu güzel ve anlamlı çalışmanızı ve sizi yürekten kutlarım.
Güzeldi......başarınız daim olsun.
Saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.......
TÜM YORUMLAR (21)