Allah’ın nur’unu, önce sen tattın.
İnananı, ümmet safına kattın.
Karanlık gönlümüzü, aydınlattın.
Mümine, nur oldun, ya Resulallah.
Kayıt Tarihi : 19.1.2010 20:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Allah’ın nur’unu, önce sen tattın. İnananı, ümmet safına kattın. Karanlık gönlümüzü, aydınlattın. Mümine, nur oldun, ya Resulallah. Eğer, inanmasaydık, bizler, size. Girecektik, cehennem’deki, köz’e. Allah’ın din’ini, öğrettin bize. Mümine dil oldun, ya Resulallah. Gayrimüslimlerin, sonu hezimet, İslam yol’undan başkası, felaket, Sırat’ın köprüsü, önümüzde set, Mümine sır oldun, ya Resulallah. Kuran-ı Kerim’se, Allah’ın dil’i. Mahşer’de bile, bitmeyecek pil’i. Bir el var, o da, Muhammed’in el’i. Mümine el oldun, ya Resulallah. Hakk’a inananlar, cennet’e uçar. İnşallah mahşer’de kalmayız, naçar. Misk-amber kokun, içimizi açar. Mümine gül oldun, ya Resulallah. Günah ile şer’den, geriye kaçtık. Sanki çöl’deki, kuru bir taş’tık. Senin sevginle, yaprak, çiçek açtık. Mümine dal oldun, ya Resulallah. Hikmet’in haktan, şüphesiz, inandık. Rabbinin, aşk’ına kül olup, yandık. Can’larımızla, yol’una canan’dık. Mümine pir oldun, ya Resulallah. Rahim’in sır’ını, bize gösterdin. Paksoy’umu, kurtarmaktı tek derdin. Cennet-i alayı, müjdeler verdin. Mümine yol oldun, ya Resulallah.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!