İşte âcizlik, dil tutulmuş, mecal yok ifadeye
Seni anlatmak mı? Kelimeler yetmez, söz söylemeye
Döneklik mi, vefasızlık mı..? Ne olur, vurma yüzümüze
Zaman perdesini sıyırıp da şöyle bir bak, halimize
Yâ Rasûlallah! Zaman geçtikçe başkalaşmış yollar
Caydırmak için, sindirmek için, önümüze gerilmiş kollar
Yüzüm yok, bilmem, bu kaçıncı dönüşüm
Hicaptan iki büklüm, feci âkıbetimi düşünmüşüm
Mahzunum, rencide olmuş, ruhum, dönekliğimden
'Ümmetimdir' diyerekten, bir tutuversen elimden
Bir bakıver, kalkmış da selam yollar sana, eller
Her ne kadar, kıskansa da çıldırsa da eller...
Hani Medine'de, Ebû Eyyûb'a, misafir gelmiştin
Bir gelsen rüyalarımıza, bizi ne çok sevindirirdin
En mücrimler bile, emân alıp sığınmışlardı kapına,
Şimdi bin ruhumuzla müştâkız, inan, bir selamına
Şair değilim, hissiyatımı ifadeye yetmiyor şiirim
İfadesizliğim içinde, devrin dertlerinden ne çok dilgirim
O zamanlar, etten-kemikten kalkan, dostların vardı
Devir ki, bizi de 'kardeşlerin'olma arzusu sardı
Safrâni, ne yapsa hep; derdini anlatır, bakma kusuruna
Emân dileyip gelmişse, ne olur, kabul buyur huzuruna...
30.12.1999
Perşembe
Kayıt Tarihi : 27.1.2004 23:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!