Rebiu´ l- evvel ayında, bir nur dünyaya geldi,
Günlerden gün pazartesi, nurun sanki bir seldi,
Arş-ü aleme yükseldi, o arşları da deldi,
Dünyaya teşriflerin, öksüz ya Rasulallah.
Vakıalar peşin sıra gerçekleşti peş peşe,
İmansızların tağutu, değişti döndü leşe,
Nur güneş Mekkeden doğdu,kainat doldu neşe,
Sava gölü, Kısra yurdu, battı ya Rasulallah.
Günler önce sen babadan, öksüz dünyaya geldin,
Rabbim pak nesilden süzüp, yüce eyledi ceddin,
Sana vahyolunacak ya, mübin i İslam ü din,
Nice alemler muhtaçtır, rahmet ya Rasulallah.
Altısında Amine'den,kaldın anadan yetim,
Yoğruldu senin aşkınla; kemiğim,ruhum,etim...
Sana kin ve buğz edene,yaşadıkça nefretim,
Sen Rahman'ın Rahmetisin,sevgili ya Rasulallah.
Dokuz yaşlarında deden, göçtü Abdülmuttalip,
Himaye etti seni hem, amcan can Ebutalip,
Sonra oldu yaş yirmi beş, Hatice oldu talip,
Rabbim kemale ermeni, sevdi ya Rasulallah.
Gönüller sultanı şahım, sevgili Peygamberim,
Şol cihanlar karanfilim, canlar canı amberim,
Senin ol sevginle yanan, Aslı değil Kamberim,
Hasretin bağrımı yakar, dağlar ya Rasulallah.
Şehri Mekke´nin cananı, kıblem Kabe´nin nuru,
Medine´nin Ravza´sının, gönüllerin sururu...
Habibullah olmuş namın, mahlukatın gururu,
Sana canlar feda olsun, canım ya Rasulullah.
Fani dünyanın gamından, sonsuzluk diyarına,
Kondun bülbüller misali, yüce nur ayarına...
Yükseldin ol varlığınla, kavuştun sen Yar´ına,
Göçtün öte alemlere, nurum ya Rasulallah.
Çöllerde bir gül misali,cihana kokun saldın,
Rahmet ü deryaya girip,sonsuzluklara daldın,
Rahmet peygamberisin sen,pak gönüllerde kaldın,
Rabbim namını yüceltmiş,Habip ya Rasulallah
Yaş yirmibeş evliliğin, yuvanın ilk temeli,
Nur gibi gül yavruların, Hatice´nin emeli,
Adın andıkça cihanda, salavatı demeli,
Sana canlar feda olsun, selam ya Rasulallah.
Yaşın kırk oldu kemalde, nübuvvet indirildi,
Arş-ü alaya yükseldi, Burağa bindirildi...
Peygamberlerin hasreti, orada dindirildi,
Peygamberlerin alisi, yüce ya Rasulallah.
Küffarların perişanı, Bedir,Uhut ve Hendek,
Hak geldi ol batıl ise, yok oldu sonsuza dek,
Sonsuzluk nur aleminde, cennete koşup gidek,
İnsanlığın tek ümidi, sensin ya Rasulallah.
Kutsal belde Mekke yurdu, fethi altıyüzotuz,
Gönüllere tadın veren, sanki şeker sanki tuz,
Katı kalpler pis yürekler, dönüp kalan soğuk buz,
Davetine icap etmez, gelmez ya Rasulallah.
Bu faniden göçme vaktin, yaşın altmışüç oldu,
Alemler hüzne gark oldu, gözler yaş ile doldu,
Çiçeklerin kokmaz oldu, güneşin rengi soldu,
Kelamullah ve sünnetin, miras ya Rasulallah.
Sedat,sen gönlüne nakşet, peygamber sevgisini,
Sırat ı müstakim yolda, mis kokan nergisini...
Eğri yolda gider isen, bulursun Hak yergisini,
Şefaatın mü´minlere, medet ya Rasulallah.
Borçka: 20.05.2011
Sedat ÇakmakKayıt Tarihi : 26.5.2011 00:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sedat Çakmak](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/05/26/ya-rasulallah-25.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!