Zamansız esen rüzgârlardan, Yakınlarımdan gelecek fırtınalardan,
Yolu bitmeyen susuz çöllerden,
Tuzaklı , yılanlı bataklık ve göllerden,
Dedikodu olup akıp giden dillerden,
Yakamızı bırakmayan ellerden,
Ansızın kapıldığım sellerden,
Sığınacağım sanadır sana.
Yavuz'un dili ile yanar dururum, Hamlıktan her an kanar dururum,
Çareyi bir tek sende görürüm,
Gönül bahçemin gül çiçeği,
Gönül bahçemin nefesi,
Sırrın sahibindir merhametin sesi,
Nemrut ateşinde yanar dururum,
Yavuz kıvranır acılı yaralarla,
Zar-ı bülbül gibi inler karalarla,
Kudretin kalemin nerelerde,
Yetiştir hızırı, yetiştir ya rab,
Zikrim sensin, dünya değil,
Fikrim ahlar, rüya değil,
Şükrüm can ve nefese,
Seni tesbih ederim her sese,
Sıra sıra dizsende tüm dertleri önüme,
Aşarım dertleri, durmaz gelirim,
Bu sevda da, can bilki sana
Bunları bir sınayış, sınav bilirim,
Bu dünyada bir hiçtir bilki bana,
Tasayı, hüzünü, dünyaya koyar gelirim.
Kayıt Tarihi : 1.12.2021 08:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hızır öleli binlerce yıl oldu kardeşim. Sen mededi bizzat Allah'ın kendinden iste! O -eğer hikmetine ve sırr-ı teklife uygun ise- sana mutlaka bir kulunu yardımına vesile kılacaktır.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)