her esişi bedenime çarpıyor
acıtıyor değdiği her noktayı
sürekli susuz kalıyorum
masam boş bardaklarla dolu
ve kurutulmuş güller
kaybettiklerimden sonra elimde kalan son birkaç deniz yıldızı
hafif bir ürperti hissediyorum
üzerime ince bir hırka alıyorum
terasa çıkıyorum ardından
İstanbul ne kadar güzel görünüyor yükseklerden bakıldığında
içine inmeden
elimi uzatsam yakalayacakmışım gibi duran köprünün keskin halatları
gelip geçen binlerce insan
her birinin derinlerinde yer alan umutsuz hayatlar
hayal kırıklıklarıyla dolu
bir toz bulutu gibi gökyüzünde birbirine karışıyor hepsi
uğultulardan ibaret halde
cama çarpıp acı çığlıklara dönüşüyorlar
kavuşulmayacağının imkansızlığında
yerden daha da yüksekte gibiyim şimdi
milyonlarcasının umutsuzluklarına daha yakın
......
ve yine bir imkansızı seçtim bende
olan bitene aldırmadan
ama ya olursa?
07.08.2007 İstanbul
11.07
Salı
Kayıt Tarihi : 7.8.2007 11:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)