Gönül hep sevda yatağıdır! O daima umut kokar
Ayriyeten gözler gibi hiç yalan demez
Çünkü o mutsuzluğa mutluluk
Taşır
Birde bilinen o ki
Boş kadehlerle
Efkâr, acı
Dağılmaz
İçinde mest eyleyen
Ab-ı şarap olmayınca
Eğer lal-û aşk felek gibi o da sağır, dilsizse
Şayet bir de arsızsa, seven yüreği anlamıyorsa
İşte buna yürek dayanmaz, dünya tozpembe olsa da
Eğer aşkın gözü körse hazzı olsa, tadı olsa da
Onu pisipisine sevmiş olsan
Gün gelir
Can dayanmaz olur
Yürek
Kızışır, korlaşır
Köz olur, ateş olur
Sönmeyen volkana döner
Hep alaz-alev yanar dağlar
Dicle içine aksa da kâr etmez! Ya ölür, ya da kalır yanarsın
Ey gönül bilmem hangi dilden desem, nasıl anlatsam
Öyle değil öyle değil bahtını, şahsını zorlama
Platonik aşka ne kul ol ne de köle
Söylemediler deme
Bir gün
Altında kalır ezilirsen
O zaman hayıflanıp
Oturup ağlarsan
Kâr etmez
Bırak
O yar varsın yoluna gitsin
Öyle çabalama, öyle ardı sıra koşma
Ele, güne rezil olma, içini çekip gözyaşları dökme
Yürek dilini anlamayan birine mecnun olmayı gerek duyma
05.12.2016
İstanbul
Kayıt Tarihi : 6.12.2016 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!