Bazı arkadaşlar
Taş kadar serttir
Güzel günler için düğüştüler
Ama modern zamanlara yenik düştüler
Proleter devrimler çağından
Küresel ısınma çağına-sınıf-atladılar
Ruhları yağ bağlayıp obezleşti, sözleri kaşarlaştı
Adres değiştirdiler. '1 Mayıs alanı'ndan
Yeni adresleri olan; Yeniçeri Ocağı`nın Beyoğlu şubesinde
İstiklal caddesi, dönek sokak, no:Bar`lara taşındılar
Halk savaşı, halk ayaklanması
Kesintisiz ve sürekli bir devrim tartışmalarını bıraktılar
Arslan gibiydiler, geyik muhabbetine yenik düştüler
Binbir zorlukla yarattığımız değerli anılarımızı
Zıkkımlandıkları sofralara meze yaptılar
Montaj sanayii, emperyalizme göbekten bağımlılığı
Ve benzeri tartışmaları bıraktılar
Montaja dayalı `aşk`lara güdüleriyle bağlandılar
Alkol buharını, sigara dumanını
Ve geyik muhabbetlerini bırakmadılar
Sözümüz yenilenè değil!
Yenilmek bazen yiğitliğin diğer yüzüdür
Yenilebilirsin, gücün yetmez, yapamaz çekip gidebilirsin
Başka bir kıta da mülteci de olabilirsin
Hatta köyünün yolunu da tutabilirsin
Ama düşmanın ruhuna sığınmadan yaşayabilmelisin
Kıyına köşene çekildiğinde bile
Sahip çıkabilmelisin o büyük değerlere…
Özenle ciltlenmiş, eldeki son kızıl kitapları
Ve arasında kurutulmuş gülleri, papatyaları
Genç bir coşku ve heyecanla, altı çizilmiş satırları
Yarım kalmış kitaplar arasında
Yarım kalmış devrimleri
Okunacak satırların nöbetlerini tutan ayraç`ları
İşporta tezgahlarında iki cigara fiyatına satarlar
Bar`lar da onlarındır meydanlar da
'1 Mayıs işçi bayramı'nı
'Nüfus sayımlarını'
Bir de 'sakıncalı günleri' saymazsak
Her gün 'ya ölüm ya istiklal caddesi
Yaşasın Beyoğlu cumhuriyeti' der Taksim‘e çıkarlar
Dilleri keskin jilet gibi
Güdülerini ve egolarını tatmin etmek için,
O biçim nostalji
Yüzlerini ikiye bölerek ölülerimizin eylemlerini devşirirler
Kişiliksiz iklimlerde,
Anılarımızı, mülkiyet haline getirirler
Bire bin katarak,
Adı duyulmamış dağlar yaratırlar
Kendileri de o dağlarda savaşçıdırlar
Anlattıklarını ciddiye alıp, o yalancılara inansanız
Bu ülke`de
Bir kaç kez devrim olmuş sanırsınız…
Bazı arkadaşlar
Taş gibi serttiler
Rüzgara kapıldılar, sağa sola çarpıp ufalandılar
Toprak oldular
Yağmur yağdı, ıslanıp çamur oldular
Sel aktı bataklık oldular
Şimdi bataklığın insafına bağlı olarak
Bitkisel hayattalar
Küresel ısınma çağında, kurak geçiyor dostluklar
Barajlar boşaldıkça
İstiklal caddesinde yeniçeri artistleri gözleniyor
Nüfus sayımlarında
Mutlak var mıdır-yok mudur? diye
İstediğimiz kadar tartışabiliriz felsefeyi
Bir şey var ki hem kesin hem de mutlaktır:
Eğer devrim yenilirse, her yer istiklal caddesidir
Kayıt Tarihi : 30.9.2008 21:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erol Dündar](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/30/ya-olum-ya-istiklal-caddesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!