Hükmü yok acının,hüznün bile hatta...
Tüm yollarım kapandı,bu tipi boranda
Kucağımda güllerin sana hasret kaldı yar..
Öksüz gülümsemeler sardı dört yanımı
Kelimelerden inciler dizdiğim sen
Ne haşin savurdun çiçeklenmiş dallarımı
dudaklarımda isli bir gülüş
farÎsi bir şarkının eteğine tutunmuşum
dumanlı başı bütün dağların
vadilerinden kan sızar
kırmızı... siyah...
Kaç gece ağardı şakaklarımda
Ay uyudu kucağımda seni beklerken
Çıkıp gel işte,gel...
Yurtsuz kederlerle başbaşa bırakma beni
Bırakma,sana uzanmış kopası ellerimi...
bir enkazı omuzlar gibi
bükme boynunu öyle
gökleri kuşatan bu içten selâya
bırakıyorsun diye
renksiz bedenimi
üzülme e mi...
dut yemiş bülbül...
ipeğine sarılmış böceğin hırsına yenik
sus değen diline kurban
kelimeler adanmış.
Aklarımı saydım da,düşündüm ince ince,
Beş -on bulurum derken yüze yetişemedim...
Bir coşkulu çay idim,düştü gönlüm denize,
Dolaştım kır,bayırı,güze yetişemedim...
İçinden ne geliyorsa onu de,ustam. :))