Saat yirmi dörtde,
Gökyüzüne bıraktığım bütün kuşlar kanatsızdı,
Sana yazdığım bütün mektuplar pulsuz
Kirli sakallarımdan korktum
Ve gözlerini sarhoşken düşürdüm kayıtlarımdan
Oysa ne kadar çocuktum seni koklarken
Yine somurttum bak
Saat gecenin ikisinde,
Deniz'i olmayan bu şehirde gözlerine demirleyen her şilepi kurşunluyorken
Aniden düşüyorsun aklıma
Genzimi yakıyor bir duble martini gibi Birden bire kayboluşun
Yorgun kar taneleri üstünde uyuklayıp,
Annemin tekrar beni sancılı doğurmasını bekliyorum
Ne bakışlarımın bakışlarına yakalanma telaşı var,
Ne yalpalayan düşüncelerimin kaldırımlara düşer gölgesi
Sen sevdiğini unutur,
Yağmurlar kirli saçlarını yıkarken gülümsersin
Saat sabahın altısında,
Perişan doğan güneşe yine bakamıyorum
Bir nihavend şarkı söylüyor sokak köpekleri
Benim içimden serseri bir çocuk irkilerek uyanıyor
Sorgulamadan öpme dudaklarımı
Ya seni sevdiğimi itiraf ettir
Ya kurşuna diz ıslak martıları
Kayıt Tarihi : 30.12.2013 13:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!