“Yâ Habîballah”
Bir gece doğdun ki sustu cihânlar,
Semâdan nur indi, titredi canlar.
Kâinat gül açtı, coştu ezânlar,
Yüreğim “Yâ Ahmed” diye yanıyor.
Senden öncesinde yoksunluk vardı,
Rüzgâr bile sensiz yorgunluk sardı.
Toprak secde etti, kalbini yardı,
Nurunla dirildim, ey can Peygamber.
Adını anınca çiçekler açar,
Her dalın ucunda rahmetler saçar.
Bir damla yaşında kevserler taşar,
Kalbim senin aşkınla yanar, ey Yar.
Gözümde bir mehtap, yüzün ışıktır,
Sözünde bir sır var, gönül fısıltır.
Adını anarken âlem ışıltır,
Sen varsan huzurdur her zerre, her yer.
Bir tebessüm ettin, dünya gül oldu,
Kâbe bile senle aşkı buldu.
Gözlerin rahmettir, kalbim kul oldu,
Sensiz her nefesim eksik, ey Habîb.
Hicaz’da bir gece, yıldızlar donar,
Cibrîl iner gökten, gökler uyanar.
Her taş, her kum tanesi seni anar,
Âlemde tek ışıksın sen, ey Nebî.
Ashabın kalbinde bir nur, bir şûle,
Sesin yankılanır her dua, her güle.
Yolunda yürüyen bulur hak yele,
Seninle huzura varır bu gönül.
Medine rüzgârı kokunla dolar,
Her kalp sana akar, her dilde “anar”.
Hasretin bir kor ki, içimde yanar,
Adını andıkça ağlar bu gönül.
Bir ümmet gözyaşlı, bir ümmet fakir,
Sensiz bir âlemde ne ömrüm fakir.
Bir salât göndersem, döner bin takdir,
Sevdanla dirilir, ey Nûr-u Bedîr.
Son nefes anında ismindir duam,
Sana varmak ister bu gönül, bu cam.
Ey Habîbullâh’ım, sensin her ilham,
Rûhum senin aşkınla dol, Yâ Nebî.
Muhammet Yiğit Özaslan
Kayıt Tarihi : 21.10.2025 16:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!