Dün aşk’tan, bu gün aşk’tan, söz ettiler, söz ettik
Yarın da bizler gibi, aşk’tan bahsedecekler
Gariptir; Aşk, aşk diye “aşkın içine ettik”
Ve bir gün; “Can yerine, aşk’tan vazgeçecekler”
Bir nar-ı libas’dı aşk! .. Şimdi ruhsuza çaput
Çölde ki zerrelerin üstünü örten kaput
Belki çelik bir kafes, belki tahta bir tabut
İçinde taşıyarak, kefensiz gömecekler
Zalim miydi, mağdur mu, var mı gören tanıyan
Bilmiş mi değerini yüreğin de taşıyan
Ne biz ona yabandık, ne o bize aşiyan
Aşk’ı “bir dem yaşanan” fasıl zannedecekler
Aşkın özünü yedik, kalan çekirdek, kabuk
Aşkı tariften uzak, söylenen abuk-sabuk
Magazine malzeme etmiş onu, dalkavuk
Hani bir soran olsa; ” Masaldı” diyecekler
Sevmek için “kul” seçtik, kin duymak için aşkı
Lakin çıkaramadık yüreğimizden kask-ı
“Aşk lafzıyla” her kitap, bilmem kaçıncı baskı
Bir seri fasiküldü, şimdi ciltleyecekler
Sahip çıkan yok mu? ..Var! .. Elin parmağı kadar
Onları da tutmak zor! .. Eller de eldiven var
Aşkı bilmezse insan, insanlık neye yarar
Yaşamaktan vazgeçtim, lügatten silecekler
Ya gerçekten öldü aşk! .. Ya anlamı kalmadı(!)
Hep biz ona kast ettik, o bizden “öç” almadı
Kalp hırsızı desek de, o hiçbir şey çalmadı
Suçlu sandalyesin de “iftira” edecekler
Servet gibi “kese’de”, kimin göğsünde saklı
Her kime sordum ise; Adresler farklı farklı
Aradıkça kaybettim! .. Ne magrip de ne şarklı
Korkarım bir kabirde taşı gösterecekler
Kayıt Tarihi : 31.7.2006 22:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir çoğumuzun yaptığı gibi..
şiire tebriklerimle...
TÜM YORUMLAR (8)