Ya Fatıma Ya Zehra

Ya Fatime Ya Zehra
Ya Fatıma Ya Zehra

Kerbu Bela’da tufan
Sular oldu kızıl kan
Bela çölünde Zeynep
Susuz Huseyn’e kurban
Zehra gülüne kurban
Aşk sahrasında Zeynep
Kan deryasında Zeynep
Matem tutuyor mahzun
Huseyn yasında Zeynep
Zehra yasında Zeynep

Ekber’im parçalandı
Tike tike doğrandı
Kerbela’nın kumuna
Pare pare dağıldı
Esger’imin boğazı
Baştan başa yarıldı
Babasının elinde
Kundak kana bulandı

Kasım’ın zırhı yoktu
Aslen yetim çocuktu
Amcasının kalbinde
Kasım’ın derdi çoktu
Kolları galem oldu
Rengi sarardı soldu
Hasan’ın yadigarı
Huseyn’e feda oldu

Abbas’ımın mezarı
Ufacık bir topraktır
Uca boylu Abbas’tan
Kalan minik mezardır
Abbas da parçalanmış
Kolları koparılmış
Fırat’ta defnedilmiş
Huseyn’inden ayrılmış

Rugayye’m Şam’da kaldı
Minik kızım kocaldı
Tüm bedeni morardı
Kırbaçlara dayandı
Babasının başına
Dertlerini anlattı
Kucağında kesik baş
Babasına ulaştı.

Ana dertlerim çoktur
Derdime derman yoktur
Yüreğim patlayacak
Ağlamamak çok zordur
Rubab’ın hali yaman
Boş beşik ona canan
Esger’in mezarında
Oğluna oldu nalan