Dünya konuşuyor;
Ey benim hoyrat insanlarım,
Göz pınarlarım kurudu,
Ölüyorum günbegün güzel evlatlarım...
Sizleri ben doğurdum,
Sırtımda, güzel bedenimde taşıdım;
Binlerce yıl boyunca...
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Dünya dile gelip konuşmuş zaten taki abi, tam puanımla kutlarım...
Biz insanlar sonunda dünyayı da konuşturduk.
Ne yapsın etmediğimiz kötülük kalmadı ki. Geç bile kaldı bizi sırtından atmaya. Sallana, sallana bir hal oldu zaten. Hocam çok güzel bir konuyu işlemişsiniz kutlarım yüreğinizi. Tam puanımla saygılar sunuyorum...
Ürperdim şiirinizle,tasavvur etmeye çalıştım dünya konuşursa neler söyler diye,nasıl hesabını sorar bize ona ettiklerimizin.Cevaplayacak yüzüm kalmadı ,boynum büküldü birçok sorunun cevabında.Ençokda nasıl teslim aldık emaneti nasıl devrediyoruz bizden sonraki nesle?sorusuyla ezildim.Cevap hiç de tatmin edici değildi zira.
Ne toprağa bakmaya takatim kaldı,ne suya,ne de havaya...
Bambaşka bir şiir bu,nasıl olduğunu anlatmaya kelime bulma acizliğindeyim.
Sağ ve sağlıklı olasınız,
Saygılarımla,
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta