“Bu Gece Ölürsem…”
Ya ölürsem bu gece?
Beni göğsüne almadan, saçlarımı bir kez daha koklamadan geçip gidersem bu dünyadan?
Sen uykuda, ben ölümle sevişirken…
Korkularınla sarıldığın kadın, cesaretinle terk ettiğin oldum.
Ne büyük çelişki: Seni büyüten ben, ama senden büyüyemeyen yine ben.
Et si je meurs ce soir?" (Peki ya bu gece ölürsem?)
Mes lèvres n’ont même pas goûté ton pardon,
je suis morte de mille façons sans que tu le remarques.
Et toi, vivant comme si j’étais éternelle.
Dudaklarım affını tatmadan öldüm,
binlerce kez öldüm sen fark etmeden.
Sense ben sonsuzmuşum gibi yaşadın.
“Wenn ich heute Nacht sterbe…” (Bu gece ölürsem…)
Ich nehme deine Namen mit ins Grab,
zwischen meinen Zähnen, wie ein Fluch,
wie ein Kuss, den du mir nie gegeben hast.
İsmini mezara götürürüm,
dişlerimin arasında, bir lanet gibi,
Saf bir öpücük gibi – senin hiç vermediğin.
"يا ترى، لو مُتّ الليلة؟" (Sahi, bu gece ölürsem?)
مَن يخبّئ شعري عن الريح؟
من يُدفنني دون أن يقبّل جفني؟
(Kim rüzgârdan saklar saçımı?
Kim öper gözkapaklarımı gömmeden önce?)
Ağzımda unuttuğun kelimelerle ölüyorum bu gece.
Sen hâlâ “yarın”lardan bahsederken,
ben kefenimle şiir yazıyorum yatağımda.
Küçük bir çocuk gibi bakarken bana,
kadınlığımdan korktun.
Oysa ben, her korkunu göğsümde büyütmüştüm.
Sen büyüyemedin.
Ben öldüm.
Ve hâlâ seni doğuruyorum dizelerle.
Если я умру сегодня ночью…" (Bu gece ölürsem…
Пусть твоя мать не скажет: «Она не была достаточно хороша».
Я была — слишком.
Annen “O yeterince iyi değildi” demesin.
Ben çok fazlaydım.
Se morrerei esta noite…” (Bu gece ölürsem…)
Não chore por mim, chore pelo homem que você não teve coragem de ser.
Benim için ağlama. Olmaya cesaret edemediğin adam için ağla.
Sen hâlâ "ben hazırım" derken,
ben hazırlanıyordum gitmeye.
Ve gidişlerim bile seni büyütemedi.
Beni bir gömleğe sarar gibi sevdin;
giydin, kirlettin, attın.
Oysa ben seni çıplak sevdim.
Ruhunla. Korkularınla. Çocukluğunla.
Ve o çocuk hâlâ ağlıyor benim içimde.
“يا حبيبي، إن متُّ الليلة، هل ستأتي لزيارتي في الحلم؟”
Ey sevgilim, bu gece ölürsem, rüyana gelir miyim?
Ya ölürsem bu gece?”
İnatla, bir çocuk gibi soruyorum yine.
Burnumu burnuna sürterek.
Korkutmak için değil.
Alış diye.
Bir gün gerçek olacak bu cümle.
Ya ölürsem bu gece?
إذا متُّ الليلة، حبيبي،
هل ستقطف زهرة الشكايق هذه المرة؟
أم ستكتفي بمشاهدتي وأنا أذبل،
كزهرة أخرى تركتها تذبل؟
Ya bu gece ölürsem sevgilim,
bu sefer şakayık alacak mısın?
Yoksa yine izleyip gidecek misin,
bir başka çiçeğin soluşunu?
Senanur Altıok
Kayıt Tarihi : 6.8.2025 18:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!