Y-han - 19 - Şiiri - Habibe Merih Atalay

İTİRAFNAME

Günaydın yeniden. Teşekkürlerle başlayalım. Okunduğum ve anlanmaya çalışıldığım için.
Y-Han (deneysel romans) 'ın sonuna gelindi, şu bir aylık sürede.. Kozayı çıtlatmamın ve kabuğumdan kanatlarımı çırparak ayrılıp uçmamın ve sizlerden tamamen uzaklaşmamın da.. hepsi bir önceki gibi... bir önceki gibi... bir kelime seçelim kelime ambarından şimdi... ve o seçtiğimiz kelimenin etrafını örtelim bu kezde madem... peki ne olsun kelimemiz: 'zaman' mı?

Zaman evet. Zamanı Geldi. Ama örtelim üstünü hemen kelimelerin ve gelmiş olanın ki henüz gelmemiş olsun ve de ne geldi ne gelecek bilmeyelim.

Bu gün 27. gün. Geriye 338 gün kaldı.

Eğer o başvuruyu yapmamış olsaydım... yıllar önceki, o sınava da girmemiş olurdum. O sınava girmeseydim şimdi bu bulunduğumuz yerde bulunmuyor olacaktık, ne Y-Han çıkacaktı karşıma ne de biz sizin karşınıza Y-Han'la.

Eğer bu çocuk sokağa fırlayıp çıkmasaydı çocuk heyecanıyla... şimdiki bulunduğumuz yerde de olamayacaktık, ne ben ne de sizler. Sizler nerdesiniz ben nerdeyim... siz neredeydiniz ben de... nerede...

Siz şimdi, tüm yetkiyi bana verenin zihniyle, benden ayrılmayı kabul ediyor musunuz? Ben HMA da, benim sizlerden ayrılmayı -gönlüm hâlâ pek elvermese de- ama bütün konuşkan zihnimle a-rıza gösteriyorum. Çünkü sizin mutluluğunuz benim mutluluğum olacaktı, mutsuzluğunuz da mutsuzluğum. Oysa ne mutluluğunuz mutluluğum oluyor ne de mutsuzluğunuz mutsuzluğum. Çünkü ben hiç birinizle evli değilim. Özgür bir kadınım. Çünkü sizler de zaten başkalarıyla evlisiniz.

Sizi zenginleştirdiğimi söyleye durun isterseniz, siz bilirsiniz ya da yazdıklarımın size çok zevkli geldiğini ilan edin, fark etmez benim için... ama sizlere neyin zevkli geldiğini ve sizi asıl neyin zenginleştirdiğini ben gayet iyi biliyorum. Yalanmak. Evet. Sizlere yalanmak zevkli geliyor ve yalandıkça zenginleşiyorsunuz. Ya da öyle olduğunu sanıyorsunuz. Sizi tepeden tırnağa yaladığımı düşünün bir... o zaman bunun nasıl vazgeçilmez bir zevkin tutkulu bir zenginliğin doruğuna çıkaracağını düşünün... ama bunu gerçekten asla bilemeyeceksiniz. Çünkü bugünden sonra sizi yalamamaya karar verdim. Artık kendinize sizi yalatacak başka diller bulmak zorundasınız. Karılarınız vardır nasıl olsa onlar yalasınlar sizi en güzeli. Karılarınızın da sevgilileri... Yalasınlar ve yutsunlar... ve de sizden size benzerler peydahlasınlar.

Şimdi anlıyor musunuz peki? Sanırım anlıyorsunuz. Artık anlıyorsunuz.

Size ayna değil bu elinize tutuşturduğum, kendinizi izleyesiniz diye, seyredesiniz diye değil dizi'nizi. Yapmayın yormayın beni. Size hergün yaltaklanamam. Benim ağzımdan bir başka kadın yapıyor bunu işte
yalanıyor. Bakın işte, bu şekildeki gibi............

......................