Bu şehir bıraktığın gibi,
Martılar yine ürkek, insanlar utangaç eskisi gibi.
Deniz bazen yeşil, bazen kurşuni
İstanbul, et yığını mekânında yalnızlığına haykırıyor
Boğaz yine mavimsi, gökyüzüne ağlıyor gözleri
Ölüyorum belki
Beklide, meçhul bir ölümün peşi sıra koşuyorum,
Beni de al yanına diye
Deliler gibi şiir yazıyorum şimdi,
Hayatı yalnızlığıma anlatmak için
Beklide, son zamanlarımı mısralarıma anlatmak için
Hepinizden davacıyım insanlar
Menekşe dallarında kalmış umutlarınız
Gözleriniz arzuların cennetinde
Hala yabani güller açar yürek bahçelerinizde
Hala karanlık düşüncelerinizde bahar yaşanmakta
Hepinizden davacıyım insanlar
Bir yalan uydurmuş insanlar
Nihayetsiz Şiirlere anlatmışlar sevdalarını
Mısralarda, hece, hece ağlamışlar satırlara
Ağladığı sayfaları bir oyunmuş gibi karalamışlar.
Adına aşk demişler
**********
Hasretliği beklediğim her gece,
Bir gözyaşı daha dökülüyordu gözlerimden
Ağlama diyordum gözlerim, sen bari ağlama
Son bahar yaprakları gibi, dökülüyordu hüzünlerimden
Dertlenme diyordum gönlüm, sen bari dertlenme
Yüreğim yaralı, gözlerim yaşlıydı benim hep
Biliyorum,
Bu gece, biraz sarhoş, birazda yorgunum
Ama senin bilmediğin bir şey var
Ben, içip içip de devrilen kadehlerin değil
Sensiz geçen gecelerimin sarhoşuyum
Ben, sokaklarda ayyaşça dolaşmanın değil
Hiç gözlerimi bile kapamadığım uykumdan, karanlık bir sabaha uyandım bugün
Yüreğim yeni hüzünlere yol alıyordu yine
Kendi kendime düşündüm
Dedim, bu hüzünlerde de son sabahım
Bir an,
Gözüm duvarda yanan muma takıldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!