Şu ahuvah dıyarında çok derinden, büyük bir ah çekişdir bende
Zalimler değişsede, zulüm hep aynı
Yaşadığımı sandığım bu yerlerde
Ne bir gören
Nede bir soran var
Beni
Sayamadığım kadar ölüm sağılan
Kucağımdaki
Gündüzleri olmayan
Şu yorgun gecelerde
Üzerine yağmur gibi zulüm yağan
Nehirlerine zehir karışan
Kara toprağından çocuk cesetleri fışkıran
Bu yanan yerlerde! Feryad figan ağlayan
Yaşamı boyunca zulme
Nefretini
Her gün yeniden tazeleyen
Yüreğinden yaralı
Yüzü hiç gülüş, hiç gün görmeyen
Zindan karası gözlerinden
Umut ışıldayan
Fakat
Şu coğrafyada
Katillerin adına "barış" dedikleri
Şu bitmeyen savaş kollarında
Balveren'de
Bağpınar'da
Tekçınar'da
Şırnak'ta
Üstü başı kana bulunan
İçi acıyla çırpınan
Özgülük tutkusundan vazgeçmeyen
Annelerin feryatlarıyla
Kulakları zonklayan
Kendi topraklarında
Kıtlık kıyamet kâbus dolu, mülteci günler yaşan
Özgülük ateşiyle, her gün yüreği harlayan, o öksüz çocuk benim
Mehmet çobanoğlu
28.07.2017
İstanbul
Kayıt Tarihi : 29.7.2017 00:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!