“ iki dizeye vuruldum önce,öç alır gibi kardeşlerimden,
şart olsun!
sonrası sensin xece... ”
enkazıma dadanmış bu kör karanlığa ne kadar anlam sığdırabilirim .
ne kadarını taşıta bilirim bu nefessiz acının
Özlemenin rengini de unuttum,anla beni!
Seni anlatan ve içinde sana dair tek bir kelime geçen,
aydınlık şiir yazamadım diye darılma,
ne olur...!
bilmem ayrılığın kaçıncı miladı bu
kaç saniye geçti bilemem
gelmedin,
kapkara gözlerinle bir eylül kızıllığında antep garına
ne yangın yerlerinde kehribar kokusu
ne de sırtlarında felaket çığırtkanları bu kentin
bu kent dedimse,
kent olalı hiç bu kadar mahzun durmadı xece !
şimdi, bütün bulvarlarında aralık
ve aralık takviminden kalma
eski bir alışkanlık
büsbütün sana kesen
bilsen,ne çok savruldum yollarına
ne çok uzandım da uçurumlarından
günlerin puslu yağmuruna dolandım hep
katline ağlayan kendimden söz etmek kaldı bana
düşün ki
mevsimlerim bile hükmünü yitirdi
biraz da failine benzeyen bir cinayetim şimdi
alacasında yığılmışsam ortalık yerine bu kentin
bu kent dedimse,
bağırsam çığlığım ağır gelecek bu kente
ve bütün acılardan artakalan düşlerimle
nereye dokunsam yine sen karşımda
varsın seni özlemek düşsün payıma...
Kayıt Tarihi : 24.11.2005 16:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Pınarından içmek başka şey şiiri.
Her nedense bu “X” işaretini –‘Türkçe’de böyle bir harf yoktur. İsteyen ilgili kanuna bakabilir.- görünce aklıma hemen Yeni Zelandalı Lucy Lawless’in başrolünü oynadığı “XENA” dizisi gelir. Sevdiğim ve ilgiyle izlediğim bir diziydi. Biraz tarihi motifler, biraz egzotik (yabancıl) bir görünüm ve bolca aksiyon. Bir de tabii ki, Lucy Lawless’in o iri, canlı yeşil gözleri…
Malum, Gabriel’le güzel bir ikili olmuşlardı dizide.
Velhasıl şiiri okumaya başlamadan önce ZEYNA dizisi gibi bir aksiyon şiiri veya Zeyna’nın gözleri gibi güzel gözlerin yansıtıldığı bir şiir okuyacağımı düşünmüştüm.
Değilmiş efendim.
buradaki “X” başka bir “X”miş…
*
Değerli Metin Baştürk,
Öncelikle günün şiiri seçilen şiirinizi ve yazan yüreğinizi kutluyorum.
Ben şiirin anlamından çok, dikkatimi çeken birkaç husus üzerinde duracağım.
1- Sizin şiirlerinizden birinin adı da“Hıçkırık”
Bu şiirinizin başlığı ise “Xece”
Bunun kerameti nedir, bunu anlayamadım?
Kaldı ki, şiir aynı şiirin içinde geçen “h” harfli kelimeleri de aşağıda gösterdim. Özellikle büyük harf “H” olarak yazdım ki görünsün.
Peki “X” başlığa ve sadece “xece” kelimelerine mahsus bir kullanım şekli mi?
“
…………..keHribar kokusu
…….…..maHzun durmadı xece...!
………..….. Hükmünü yitirdi ”
2- Mademki şiirin başlığı hariç, dize başlarında büyük harf kullanmadınız, niçin aşağıdaki iki dizede kullandınız?
Bu dizelerin bilemediğimiz bir özelliği mi var?
Aşağıdaki dizeler sizin büyük harfle başladığınız dizeler.
“Özlemenin rengini de unuttum,anla beni!
Seni anlatan ve içinde sana dair tek bir kelime geçen,”
3- Mademki büyük harf kullanacaktınız, bir dizede geçen “…….…….antep garına” ifadesinde “Antep” kelimesini büyük yazmanız gerekmez miydi?..
4- Bazı dizelerin sonunda hep dikkatimi çeken farklı, aslında yanlış bir kullanım şekli olan “…!” işaretleri hangi YAZIM KILAVUZUNDA var acaba? Ben şimdiye kadar böyle bir kullanımla ilgili bilgi bulamadım.
Dizelerinizin sonunda kullanılmış olan şekli…
“………….ne olur...!
…….…..maHzun durmadı xece...! ”
Acaba bir şeyleri hep tersten mi düşünmemiz veya görmemiz gerekiyor?..
Bir tuğla eksiltmek veya sökmek gibi bir şey mi?..
* Şimdi siz de bana takılmayın, “?..” böyle bir kullanım var mı diye.
Yok efendim, yok. Sadece “!..” şekline cevaz veriyor TDK.
Bunu bir eleştiri olarak değerlendirmemek lazım aslında. Pek çok arkadaşımızın yaptığı genel bir kullanım hatası.
Kısacası doğru bilinen ama “YANLIŞ” olan kullanımlar.
Siz vesile oldunuz bu konuyu gündeme getirmeme.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun efendim.
Sizede teşekkür ederim sayın Balkarlı.Şiire vermiş olduğunuz desteklerinizden ötürü,
TÜM YORUMLAR (49)