X`r`n3, Coll Stolars:Önceki Gün -

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

X`r`n3, Coll Stolars:Önceki Gün -

A. …to Surpress(4)

Boyut kapısında oyalanıyor kediadam
Ve bir an sonra 2'ye ayrıldı.
O ağaçlıklı bölge aslında kapıyı saklamıyor
İnsafsız yargıçların bazı dedikleri gibi:
Fet thüü bey bunu mu öğretiyor Türki Cumhuriyetlerinde?
: O,
Gülmüyor:
Fethu bey Gülen,
Gülmüyor:
Sırıtıyor.
Hop diye doğuverenler bunu mu kazanıyor aşiret çadırlarında?
Hayır, -
Kem gözlere hasat
- Bu ağaçlar saklamıyor:
Az ötede arkada, ana bilgisayar.
Bazı veriler zaten 5 dk. Önce girilmişti.
Şimdi boyut kapısında Xaran ikilendi.
İkiye ayrıldı..
bedensel
ve önce doğmama'nın ne demek olduğunu gösterecek
aşağıdan gelenlere:
35 bin kapısı zaten mühürlenmişti
Bura tarafından
Ve onlar hala zaman kapısını arıyorlar boş yere,
Yukarıyı tahrip etme amaçlı hem de.
Kedi adam ise boyut kapısını kullanarak
Aşağıya sirayet edecek olan,
Asla yapmamıştı
Çok kişinin düşündüğünün aksine.
'Yukardan da yukarda olunur':
Kuş gibi süzülerek, ağaçtan ağaca
ormanda oynaşan bir örümcek maymunu.
Aşağıya boyut kapısından geçiyor,
eklediği kendisini orta dünya'ya -
üretmek, denkleştirmek üzere yapacak bunu bir de!
işte, ikiye ayrıldı,
ama yine bedeni:
'bedel sensen, fiyatı ben'.
Bir çeşit bir bilokasyon bu,
Ama ayrılan sadece bedeni
Çünkü ana bilgisayar: komutlar girilmişti..
Ve/ ama bunu önceden doğmak sandılar -
Bir hata.
Bu ayrılmayla tersinmedi Voltron
-bedeni ikiye çırpıştı.
Ruhu bilokasyonda,
Aynı anda iki yere …
Tek el onda, tek el hayata;
Dengede tutulmalı uğurböceği

O an bir hologram açıldı;
Yanında unutmuş olacak
Bu çantayı ana bilgisayarın -
Açıkta bir yerde.
Çanta açılıp da Anakin Skywalker gibi
Bir şeyler dışarıya sızmaktan öte;
Ama Coll Stolars, yine bu!
Bakalım, ne diyecek?

Tekrar bedeni tümledi, topladı
ve yolculuğu bir süre erteledi.

B. dostla, kardeşlik bağında, bir fikir alışverişi

Narr(ator) : Coll görüntü(sü) geldi! Coll,(3) görüntü geldi; Coll görüntü geldi… Xrn, yerinize geçiniz! Ltf, yerinize geçiniz …

Hep aynı ses edilirdi. O ses. O ses. Duygudan yoksun.. görülür; bazen, iyici

Stolars: Oaa ohh! ... /Bir) az gerinmeme izin ver lütfen…
Sarmayan(2) , o nerde?
Xrn: Bu konu, konuyla bağdaşık değil.

Hemen ana bilgisayar köşesi2nde koşarak, 3odk. Önce hazırlayıp ama yemesine fırsat kalmayan, kemiremediği sandviçini alır …

S: Ne o Xaran,(1) hala obur musun? Haha(h) , bir şey değişmemiş.
Xrn: Hayır, 1 gündür açtım. Az önce kapı`dan geçiyordum.
Artık görev ertelendi, Çünkü gene davetsiz geldin.
S: Ne o? Kapı`yı kullanmak gerekli mi? Sana bir yurt verdim. {bu köşeyi}
X: {Peki, kaşe nerede? } Evet ama bu köşe`den evren idare edilmiyor: Sadece boyutlar… Hatta zaman'ı bile özledim diyebilirim.
Bak, bu köşenin ötesine o uçsuz bucaksız çöle bak, bak! Or'da bir şey'ok.. hem konu o değil: Kapının ardındakiler boş durmuyor.
Yukarıya gelmelerini engellemeliyim.
S: Ha, anladım. Hypatia hikayesi ha! Hep aynı yerdesin Xrn, yerinde sayıyorsun,,
X: Hayır! Hypatia'yı öldürmelerine mani olabilirim. Ve bu, Sarmayan'ı bulmam yolunda bir çaba olacak:
Hayat, yaşanmaya değerdir!
{ Kedikız Köpekkadın'ken, Kediadam hala Kediadam; Kedioğlan olamadı. Köpekoğlan'lıksa benden hepten gitti..
(Ancak Sarmayan'ın ' baş S'si hala 'S', benimse 'X' (oldu;
Evet'X' oldu'S'm, ama neden ağızdan ağza halen: sözlü edebiyat bu mu?) .
(Gene de) Düzelteceğim: Bu yerli düzeltme ortaya çıkacak)
S: Bundan emin olma …}
S: Biliyorum. Bunu sana ben verdim.
X: Biliyorum. (Öyle olsun)
Bak, şimdi bir şey diyeceğim: Ona yeni bir koşul-fırsat (dahi) sunmazsak, buraya aşağı'dan ulaşabilme olasılıklarına sahipler. Tarihin
sonu esas bu olur.
..Ve ondan sonra, zamanı yönlendirmen de bir anlam taşımayabilir.
S: Biliyorum. dedim ya… Yani bildiğimi değil: bunu eyleme geçiren kim? Demin bu lafları sarfettiğin (canlı) …
(X: Yani sen?
S: Evet.)
Merak etme, (yiyiciler) buraya ulaşamayacaklar.
X: iyi ama, Hypatia'nın etlerini midye kabuklarıyla kazıyan Cyril ve adamlarını savunmayacaksın herhalde (!)
S: 'Yeni fırsatlar' gereksiz. Zaman işliyor. O, devrini tamamladı -yaşam süresini …
X: Bu kadar insafsız olamazsın (!) Makine'nı versene!
S: Oluşturabilirsin bir tane … Ana Bilgisayar'ın var.
İtiraf etmeliyim ki, onu inşa eden sensin. Ve bu (bile) beni hep şaşırtmıştır.
X: Biliyorum bunu. Ama seni de tanırım: Beni uyutmaya çalışmadın, değil mi, bu lafınla?
Konuyu değiştirmeyelim: (Demin) Kastettiğim şekilde seni tanımıyorum. Yani Değiştirmediğini ve iyi niyetin'i biliyorum.
S: Ya, yani demek istediğim…
Peki Z.M. versem ne olacak? İskenderiye'yi yıkmadıklarını var sayalım, dallara ayrılmış olacak o`olası gelecekte; gerçeği bulabilecekler
mi?
X: Bunu bilemem.
S: Ben biliyorum ama, biliyorsun.
X: Olasılıklar, doğmayan sen için de işliyor.(, ama farklı…) Çünkü oluşturduğun canlılarla bir kere iletişime geçtin. Yaratı, arada bir bağ oluşturmak. (ve bu köprüler, paylaşımdan ziyade, onun aslı; asla tam iflas etmez) Asla kaçmadın bu yaratmak'tan: Son derece cesur bir
hareket`arzı…
S: Teşekkür ederim :)
X: Yani, dediğin doğru. Ama Hypatia yaşamalı. İhtiyarlayıp ölmeli. Bu şansı talihi'nde bulabilmeli.
Bunun için Zaman. Makinan'a ihtiyacım var.
S: Sen aşıksın.
X: Olayın aslı bu değil, benden iyi bilirsin yaa
Pasifize olamam. EQ & IQ boyutorganelleri çırpıştırılıyor Ve bu, içimde. Umutsuz olmak için bir gereksiniz yok: (Gene de) Kenara geçip
oturup gerçekleşecekleri bekleyemem.
Kütüphanenin yıkılmasını önleyebiliriz. Ve bu olasılık fırsatını kapsamalıyız.
Ne dersin?
S: Çok çalışıyorsun, Xrn. Bence az dinlen.

Xrn:! Bu sandviçi bitirdikten sonra, kapı'dan geçeceğim. (Ve) Boyutlar arası 26. binin eşik'te; bazı habis olmayan itici mayınlar yerleştirip, gelmelerini gene öteleyeceğim.
Coll: O mayınları sana ben verdim …
X: …Z:M. Olsa da yapacağım, olmasa da.
S: Gene sinirlenmeye başladın.
Az dinlen dedim, lütfen; v`ricik arkadaşım.

X: (Neden yokluğu, kendi'(leri) nde varolmamış, bulunmamış bir kötücül biçimde de fark edilebiliyor. Ama)
Taş geçmişi Taş-Zardoz'du: Tebernacle…
Onu bulabilir ve değiştirebiliriz …

S: Kendimizden ötelenmeden evren'i genişletme yolu(ndayız) . (aslında her bir değerler ile her biri için de geçerli olanı..)
Bunun hala farkında ol. Şaşırmadın, değil mi?
Heyecana, bir süre için vakit yok. Daha sonra, yeniden ne kadar istersen, kendine, sürprizlendirebilirsin …
(Kimin için yaptığımızı biliyorsun, herkes için ve her biri (şey) için Ve henüz doğmamış potansiyel bulunur için.)
X: Görev bırakmamayı kasdediyorsan ki öyle, dünden 'Tamam'. Ama diğer kısım için, biliyorsun, tam -söz vermemi bekleme:
Hologram içinde olanla hologramın içi; hologramın kendisi Ve kendisinin tümü.. Ama ben hala, değin, sandviç yemeliyim.
(Ve ulaşmak istediğim biri ve en yakın nikbin'ler, var..
(Ve de.. tabi ki dediğin, herkes.)

S: 26 bin eşiği'nde Lumran'a* git. Ay'ın Işığı İstasyonu Denizi'ndeki havzaya.. döşe işlevi telsiz-mayınlarını. Ordan geçecekler …
X: Peki..
S: Not; Dünya gezegeni'nden evrildiler, ama misafirler orada şu an. Yani bir yere ait değiller. Ama sonuna kadar güvenilirler:
F. K. İkiz Midler*, senden önce orada olacak. Orta yolun güven taşıyıcıları. Teknik verileri verecekler…

-
Açıklamalar:
Geçen üç ana karakter isimleri, üretme (ve toplamda, *la ve prntz içi rakamla belirtilenler)
Sevgiler can dostlar

Türetilenler:
Lumran: Lunar'da 'la Mer'
(1) açıklamak gerekli mi …
(2) The swan (bilinerek taranan) lover of the catman (kuğu)
(3) Zeus olabilir ama daha çok Promethe'yi andırıyor.
F. K. İkiz Midler: Orta dünya askılı, fanus kordonbağlı İkiz Midler (fetusa doğmadan çiftlenen)
(4) Sürprizlerin İstihkamı (Swan'ın anlık yeri)

35 bin kapısı 26 binin eşiğinden az yukarıda bir bölge

-
Hypatia hk. Bir kaynakça yazı:

Hypatia'ya

…Adı Hypatia'ydı. İskenderiye kitaplığı'ndan saçılan aydınlığın son ışığıydı o. Onun paramparça edilerek öldürülüşü, kuruluşundan 7oo yıl sonra kitaplığın yok edilişiyle ilgilidir… Kadınların elinde çok az olanakların bulunduğu ve onlara eşya gözüyle bakıldığı bir dönemde, Hypatia serbestçe ve kurallara aldırış etmeden dolaşırdı. Her yönden güzel kadınmış, peşinden koşan çok erkek olmasına rağmen evlenme önerilerini reddettiği biliniyor… Yaşadığı dönemde hristiyan Kilisesi yeni doğmuştu; gücünü kökleştirerek putperestliğin etkisini ve kültürünü silmeye çalışıyordu. Hypatia, bu köklü sosyal güçlerin patlama noktasında dedantör rolündeydi. Başpiskopos Cyril, Hypatia'nın Romalı valiyle yakın dostluğunu, bilgisini, öğrenimini ve bilimin simgesi olmasını hazmedemiyor, bilimin putperestlikle eş görülmesi nedeniyle de ondan nefret ediyordu. (Aristonun da köleliğe şapka çıkarışını bir yerde okumuştum) Hypatia yaşamının tehlikede olduğunu biliyordu ama öğretilerini yaymaya devam etti. 415'te yolda kıstırıldı, elbiseleri parçalandı ve katiller ellerindeki deniz kabuklarıyla Hypatia'nın etlerini kemiklerinden kazıdılar, kalıntısı yakıldı, eserleri yok edildi ve adı unutuldu. Cyril'e ise azizlik payesi verildi… Hypatia'nın öldürülmesinden sonra kitaplığın son kalıntıları da yok edildi. Bu olayla, tüm uygarlık, belleğinin, keşif ve icatlarının, düşünce ve ihtiraslarının tomarı bile kalmadı… İşte bu yüzden İskenderiye öncesinin binlerce yıllık büyük Mısır uygarlığını bilen, değerini anlayan da azdır… Geçmişle bağlarımız çok zayıf ve ince… Geçmişimizi ne denli az biliyoruz. Hayret edilecek bir durum.. kozmik evrimin kanıtları İskenderiye kütüphanesi'ndeki papirüs tomarlarından daha kötü silinip süpürülmüştür… Biz bu küçücük gezegenimizde nadir fakat tehlikeli bir türüz…
Bilimden bir mum ışığı kaydı, Prof. Carl Sagan - 'Cosmos'
Fenomen - 15 Haz. '97 (yazıya geçtiğim)

'Akrabalarımın maymun olması beni utandırmaz ama zekasını doğruları çarpıtmak için kullanan bir insanın soyundan gelmek (fikri) beni gerçekten utandırır.' T. H. Huxley

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 28.4.2006 02:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ümran Demircan
    Ümran Demircan

    Akın Akça,
    sevgili arkadaşım...
    iyi ki varsın...
    kurgubilim ve mitoloji ve gerçek dünya!

    'Yani, dediğin doğru. Ama Hypatia yaşamalı. İhtiyarlayıp ölmeli. Bu şansı talihi'nde bulabilmeli. '

    Hypatia' yı tarihe gömmeme ve doğruları çarpıtanların aziz ilan edilmesine karşı koyman var ya...Belleklere çivi çakıyorsun arkadaşım...

    ' Biz bu küçücük gezegenimizde nadir fakat tehlikeli bir türüz…
    Bilimden bir mum ışığı kaydı, Prof. Carl Sagan - 'Cosmos' '

    ''Akrabalarımın maymun olması beni utandırmaz ama zekasını doğruları çarpıtmak için kullanan bir insanın soyundan gelmek (fikri) beni gerçekten utandırır.' T. H. Huxley'

    Teşekkürler Akın...
    Seninle gurur duyuyorum..




    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Akın Akça