One way hate org.
Needless to say
this not the right punctuation.
No need to argue
for these two precious in a holy prep.
as well as silences.
We're syllables, that a phone call repairs.
Just concentrate on negotiations
for your bureau.
Neighbours? who cares! ...
Now, if you weren't silence
you'd be 'minus plus'
instead of being time,
being time onli in our darkness..
A hope...
Phrone; verb or noun, am here.
Dear too long to die for cos i promised
but i swear will succeed.
Kayıt Tarihi : 25.1.2008 19:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
açıklama: phrone olarak aldığım 'phronesis': dusunmek, akli yerinde olmak anlamina gelen 'phronein' fiilinden turetilmis, aristo'nun 'nicomachean ethics'te gelistirdigi, 'pratik bilgelik' olarak cevrilebilecek mefhum. aristo'ya gore erdemli insan phronesis sahibidir, genelgecer kurallarin uygulanmasinin mumkun olmadigi tikel durumlarda ahlaki olarak neyin dogru oldugu bilip onu yapabilme bilgeligine. ornegin, teknik ve kuramsal muzik bilgisi tam olan bir caz ustasi virtuozlugunu pratige, improvizasyon yetenegine borcludur, boylelikle zanaati hakkinda phronesis sahibi oldugu soylenebilir. demokritos a göre en yüce erdemdir; mutluluğa götüren araçların tam ve doğru tartılması anlamına gelir. (amethysta, 03.01.2005 22:34 ~ 04.01.2005 06:37) #6605545 ! ? aklibasindalik..egitimle elde edilen pratik bir erdemdir..tek tek durumlarda ortayi bulmamizi saglar..phronesis sahibi kisi savurganlik ve cimrilik gibi birbirine zit iki kavramin ortasinda bir yerlerde durmayi secer, ornek olarak.. (bkz: aristoteles) hayattan tecrübe ve öğrenme yoluyla kazanılan ve insana arzularını kontrol etme ve rasyonel bir tarzda eyleme olanağı veren pratik bilgelik. imdi manaya murad kabilinden aça aça gidelim: gadamer bir yazısında bize gerekli olanın bu pratik bilgelikle disipline edilmiş bir bilimsel yaklaşım olduğunu söyler. phronesis'in bilim tarafından yönlendirildiğini reddeder. bu sözünün altında ise anlamanın bütünüyle yöntem tarafından yönlendirilmediğini ve yönlendirilmeyeceğini düşüncesi vardır. eğer phronesis hayatın dolayısıyla da gündeliğin içinden devşirilen ve aktarılan bir pratik bilgelik türüyse ve bilimden azadeliği sözkonusu ise bu, çok uzunca süre ihmal edilmiş bir alan olarak gündelik hayatın önemini ve neden oraya ısrarla bakmamız gerektiğini de bize söyler. işte türk modernleşmesi çalışan sosyal bilimcilerin en büyük eksiği bu phronesis'i ihmal etmeleridir diyebiliriz. gündelik hayat biçimleri ve dünyaları içinden devşirilmiş bilgeliğin; benliğin ve kimliğin oluşma süreçlerine etkisi, toplumsalın işleyişini belirleme gücü, devlet ya da kurumlar gibi makro yapılarla eklemlenme, çatışma, uzlaşma, onları belirleme, onlara sızma gibi boyutları ihmal edilmiştir. gündeliği oluşturan aktörlerin günlük davranışlarını koordine ederken kullandığı karmaşık beceriler ile bu becerilerin kurumsallaşmış hali olan phronesis'in modernleşme sürecinde gittikçe önem kazandığını biliyoruz. entrymize azık olması babında son yarım yüzyıla damgasını vuran ve apaçık olarak gözönüde olan bir beceri türü olarak gecekondulaşmaya, latife tekin 'nin berci kristin çöp masalları 'ndan bir örnekle devam edelim: 'sırma usulca annesinin koynundan sıyrılıp çıktı. koşa koşa evlerinin tepedeki yerine vardı. sonra tepede döne dolana cam kırıkları, ufacık taşlar, düğmeler, şişe kapakları topladı. soluğunu tutup saçlarını yolduğu yere oturdu. topladığı kırık camlardan, iki dişi kalmış eski naylon taraktan, düğmelerden, şişe kapaklarından ufacık bir kondu kurdu. sabah yıkımcılar yeniden geldiler. tepede ev yerine evcilik oynayan ufacık bir kız gördüler. kızın etrafında dönüp dolanıp gittiler. o sabahtan sonra da bu tepeye hiç gelmediler' bu parçada ki gecekondulaşma süreci, sorunu üzerinde epey durulmuş bir konu. şimdi soruyu soralım peki bu okuma parçasının üzerine sinmiş olan tılsım'ın; benlik ve kimlik oluşturucu yanları, toplumsalın işleyişine etkisi, kondu yaparak elde edilen 'tılsımlı becerinin' makro düzeyleri belirme, onu dönüştürme, ona eklemlenme düzeylerini konu alan çalışmalar nerede? şüphesiz durkheim, marx, weber bu konuda bize ancak belirli dereceye kadar yardımcı olabilirler. o tılsım'ın içinde oluştuğu gündelik hayat dünyalarını anlamak için dialojik unsurları betimleyen, ritüel hiyerarşi düzlemlerini açıklamaya çalışan rabelais ve dünyası gibi bir eser(ler) e ihtiyacımız var. eksisozluk - swear lafında illa da john michael montgomery veya boyz ii men'den end of the road şarkısını hatırlamamız gerekmez ki, biraz da kendimize uygulamakta faida var :)) ortaya çıkacaklar şaşırtıcı neticeler verebilmektedir. Hazar sözlük'e webden girince yukarı küçük köşede robert levin adındaki adam çıkıp konuşup duruyor küçük tvde :) çok komik. meğer burası yurtdışından yayın yapıyormuş da haberimiz yokmuş :)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!