Tek insanın şarkısını söylüyorum, herkesten ayrı,basit bir insan,
Gene de Demokratik kelimesini, yığınlar kelimesini kullanıyorum.
Tepeden tırnağa bütün vücudun şarkısını söylüyorum,
Ne yalnız yüz, ne de yalnız beyin değerlidir ilham perisi
için, ben vücut bütüniyle çok daha değerlidir diyorum,
I
Kendimi övüyorum, kendimi anlatıyorum,
Bende olanlar sizde de olacak,
Çünkü bendeki her atom benim olduğu kadar sizindir de.
Oy reis, koca reis, alnımızın akıyla döndük seferden.
Savuşturup onca belâ, onca fırtınayı, sonunda murada erdin.
İşte liman, bak, çanlar çalıyor, bayram ediyor ahali,
Gördüler pupa yelken geliyor, gözüpek, gözü yeşil yelkenli.
Neyleyim, neyleyim ki ama...
Bu kan damlalarını nideyim?
Dayan be kardeşim, dayan be bacım! ...
Devam ateşe! ... Hürlük uğruna bu, kıran kırana! ...
Hürlük dediğin pes etmez öyle bir iki bozgunla; hürlük dediğin
pes etmez zaten
Halkın ilgisizliği, nankörlüğü ve döneklik edenler hep bir yana…
Pes etmez öyle tekmeye,yumruğa, topa, tüfeğe, ceza kanunlarına…
Yabancı, yolunun üstünde bana rastlar da, konuşmak
istersen, niçin benimle konuşmayasın?
Ya da ben niçin seninle konuşmayayım?
Kadınlar oturuyor, ya da oradan oraya gidip geliyorlar,
kimi yaşlı, kimi genç,
Gençler güzel – ama yaşlılar gençlerden de güzel.
İşkillenme sakın, gocunma benden! ...Ben tabiat kadar ateşli,
tabiat kadar hovarda, ben Whitman dedikleri herifim.
Güneş senin üstünden el çekmedikçe, bil ki el çekmem senden,
Nehirler vazgeçmedikçe senin için çağlamaktan, bırakmadıkça
ağaçlar senin için uğuldamayı, bil ki senin için çağlayacak,
senin için uğuldayacak sözlerim.
Yoldan geçen yabancı! sana nasıl istekle baktığımı bilemezsin,
Sen aradığım erkeksin, ya da aradığım kadın, (sanki bir düş görüyorum.)
Bir yerde, tatlı bir yaşamgeçirmiş olacağız seninle,
Herşeyi hatırlıyorum, hepsi yeniden canlanıyor gözümde, yanyana yürüyoruz,
akıcı, sevgi dolu, içi dışı tertemiz, olgun,
Benimle büyüdün sen, küçük bir oğlan ya da küçük bir kızdın benimle,
Düşümde gördüm, yenilmez bir kent gördüm, bütün
dünyanın saldırılarına karşı koyuyordu,
Arkadaşlık Kenti? ydi düşümde gördüğüm kent,
Orada hiçbir şey sağlam, sağlık içinde bir aşka üstün tutulmuyordu,
orada her şeye aşk öncülük ediyordu,
Ne zaman bakarsanız bakın, o kentteki insanların hareketlerinde
Boyun eğme düşüncesi, inanmak, bağlanmak,
Şöyle uzakta durup baktığım zaman, insana inanmayanların
önderliğinde giden insan yığınlarında, bana son
derece dokunan bir şey var.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!