Soğuk bir gecesinde İstanbul’un
Bir adam yürüyor kaldırımlarda
Daha sonuna varamadan yolun
Kalıyor ulu orta, yağan karda
Soğuk bir gecesinde İstanbul’un
O’ndan bihaber birisi var burda
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Kaleminizden akici duygulu güzel bir siir okudum, tebriklerimi sunuyorum ...
Vuslatlık Adam
Soğuk bir gecesinde İstanbul’un
Bir adam yürüyor kaldırımlarda
Daha sonuna varamadan yolun
Kalıyor ulu orta, yağan karda
Soğuk bir gecesinde İstanbul’un
O’ndan bihaber biri var şehirde
Nereye baksa hep O’nu görüyor
Boğaz’da, surda, sokakta, nehirde
Her adımda O’na doğru yürüyor
O’ndan bihaber biri var şehirde
Nağmelerde geçiyor O’nun adı
Ne dinlerse dinlesin hepsi bir hoş
O’nsuz geçen güne basıp feryadı
Düşüyle avuntu, anıyla sarhoş,
Nağmelerde geçiyor O’nun adı
Göğün tam tepesinde duruyor ay
Yıldızlar refakatçi kendisine
Ay bile sevilmiş, sevenini say
Bundanmı yanıyor yoksa bu sine?
Göğün tam ortasında duruyor ay
Üşümek yalancı aşığın işi
Gerçek aşık üşümez, hep yanarmış
Belli ki bu yangın maşuğun işi
Aşık gönlünü hasrete banarmış
Üşümek yalancı aşığın işi
Loş sokakların en kuytularında
Bir adam yürüyor haberin olsun
Sabaha kadar ve belki yarın da
Hep O’nu arıyor haberin olsun
Loş sokakların en kuytularında
Ufuk Demirsoy
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta