Sen vuslatı bilir misin güzel kadın,
Vuslatı yaşamaya yeminli kalpleri?
O kalplerin uslanmak bilmez asi çarpıntılarını...
Ve o çarpıntıların insana bir ninni gibi gelen ritmini?
Peki, sen hicranı bilir misin güzel kadın,
Hicranı yaşamaya mahkûm kalpleri?
O kalplerin ölüme koşar adım çarpmalarını...
Ve o çarpmaların acı verici çaresizliğini?
Ve çığlıkları,
Yeri yerinden oynatacak kadar dehşetli,
Kulakları patlatırcasına şiddetli,
Ama duyulmayacak kadar sessiz.
O çığlıkların duyulmamasının kahredici çaresizliğini...
Ve o çaresizliğin ölümcül darbelerini,
Bilir misin sen güzel kadın?
Mesela Araf’ta kalan ruhlar âlemini...
Akılla kalbin ezelden ebede olan savaşını bilir misin?
İkisinin arasındaki ulaşılamaz mesafeleri,
O mesafelerde yitirilen saf, temiz ve masum sevgileri,
Her savaşın sonunda hep kaybeden olan sevgilileri...
Bilir misin güzel kadın?
Ben bilirim, sen de bil...
Kayıt Tarihi : 10.9.2020 17:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!