Aşk size burnunuzun ucu kadar yakınsa,
Çekin içinize o zaman, alın kokusunu
Bırakmayın, tutun nefesinizi,
İşlesin içinize bir müddet,
Şah damarınıza istilâ etsin,
Ruhunuzu sarsın amansız.
Bir bağ kurun onla,
Konuşun her daim,
Dilini –dilinizi- öğrenin –öğretin-,
Yaşama dair kenetlenin,
Müptelâ gezin hayatı,
Delin dağları Ferhat üzerine,
Aşın çölleri mecnuna dek,
Sevin Tahir’e dair.
Savrulun,
İbret olun âleme,
İz bırakın cihana,
Ki tarihte peşinizden gelsin.
Sevin mecnunluğu,
Ki sevdaya kavuşasınız.
Arayın Leyla’yı,
Ki Mevla’yı bulasınız.
Güzel lütuflarda bulunun,
Fahri olsun.
Bedelsiz sevin,
Sevgi olsun.
Nasıl olursa olsun,
AŞK olsun.
Hududunuz olmasın,
Yayılın âlem-i ekbere,
Candan olsun.
Gideniniz olmasın,
Ki Tutulmasın devr-i aleme.
Sarın sarmalayın,
Aşka bağlayın, sımsıkı.
Verin sevgi tohumunu,
Kök tutsun,
Cihana eğilmesin,
Anlasın neye tutunduğunu,
Gelen bilsin neye yaslandığını,
Sonra bırakın,
Kökü kurusun,
Aşka iz bıraksın,
Mahrum kalmasın,
Aşktan, sevdadan.
Son nefesinizi
Öyle çekin ki içinize
Öyle derin, öyle içten çekin ki
İçinizdeki bütün sevgiyi, aşkı
Kucaklayıp, ruhunuzla birlikte
Terk etsin âlem-i asğarı
Ve şimdi vuslat zamanı.
Kayıt Tarihi : 13.3.2011 11:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!