Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı,
Görmezler ufuklarda şafak söktüğü anı.
Gördükleri rü'ya,ezeli bahçedir aşka;
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.
Devamını Oku
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.
Şiir ve şair hakkında yazılanlara şöyle bir bakarken Orhan beyin yazdıkları dikkatimi çekti. Şaire yaşadığı zamanda bu tür yakıştırmalar yapanlara varmış. Özellikle şiirlerinde eski eserlerden sıkça bahsettiği için burdan yola çıkarak kendisi için harabati şairi diyenlere bir dizesinde şöyle diyor Orhan bey. 'Ne harabiyim ne harabatiyim, Kökü mazide olan atiyim.
Ne denirki bu şiire. Sadece alkışlanır hemde ayakta alkışlanır tebrikler efendim.
Güne gelen bu harika şiiri kutluyorum...
dostla vuslata erilir der mevlana ve vuslat hayatin sonundaki ödüldür...
O beyit şudur:
Geldikleri yol... Ömrün ışıktan yoludur o:
Alemde bir akşam ne semavi koşudur o!
Bir Yahya Kemal şiirinin altına yazacak çok şeyi olmuyor insanın. Yazsak da o şu beyitte bu kâfiye hatasını yapmazdı diyeceğiz, itirazlar gelecek, internette çoğu site şiirleri buradan aldığından Google bu işin altından kalkamayacak, iş başa düşecek, bu karda kışta kıyâmette biz kitap sayfaları arasına karışmaya üşeneceğiz ve böylece sürüp gidecek bu.
Ne gerek var?
ctrl=c ctrl=v yapmıyalım öz bilgiler
İnsan yaşlandıkça Yahya kemali daha çok seviyor galiba..Günün şiiri olduğunu bilmiyordum..Ama akşam üzeri araba ile ankara kalesinden aşağıya doğru süzülürken onun şu şiirinden hatırımda kalan kısımlarını mırıldanmıştım..Demek ki akşama tekrar karşılaşmak kısmetmiş üstadla...Rahmet üzerine olsun Rahim olandan
AKŞAM MÛSIKÎSÎ
Kandilli'de eski bahçelerde,
Akşam kapanınca perde perde,
Bir hatıra zevki var kederde.
Artık ne gelen, ne beklenen var;
Tenhâ yolun ortasında rüzgâr
Teşrin yapraklarıyla oynar.
Gittikçe derinleşir saatler,
Rikkatle, yavaş yavaş ve yer yer
Sessizlik daîmâ ilerler.
Ürperme verir hayâle sık sık,
Her bir kapıdan giren karanlık,
Çok belli ayak sesinden artık.
Gözlerden uzaklaşınca dünyâ
Bin bir geceden birinde gûyâ
Başlar rü'yâ içinde rü'yâ.
Yahya Kemal
Şiir sanatına getirdiği kendine özgü teknik ve ustalık bakımından tamam sözümüz yok ta; bu rahmetlinin şiirlerindeki boyuna kadar romantizme bulaşmış hava insana boşlukta sallanıyormuş gibi bir his veriyor.Düğünlerde özellikle damadın ve gelinin yüzüne gözüne sim atarlar ışıl ışıl parlak gözükür.Yüzler yıkanıp makyajlar simler silinince o geçici ışıltı kaybolur.İşte öyle bir geçici ışıltı havası var.
Sevgili ile el ele, göz göze, diz dize yaşadığın dünyadan soyutlanış olmak hiç bir şekilde gerçekçi değil. Celile hanım rahmetliye sağlığında hiç yüz vermemiş mi nedir; paso hayal etmiş ne etsin garibim.Umarım öte tarafta umduğuna nail olmuştur tatlı ve ulvi gecelerde yaşıyordur.Herkese iyi yıllar
mefUlü mefAİlü mefAİlü feUlün
Mükemmel bir şiir. Hüseyin Cavidi hatırlattı bana
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta