Vuslat Şiiri - Mustafa Üçüncü

Mustafa Üçüncü
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Vuslat

Bir kapı arasından bakabildiğimce hayat,
İnce bir aralık arasından baka kalan gözlerim güneş tüter.
Öyle ce dalmışım ki kapıya,
Bir kedinin ayak seslerinde bile hoplayan bir yüreğim,
Bir yağmur damlasından heyecanlanan yüreğim.
Bir anlık heyecan bile ekmek su gibi geliyormuş insana,
Sorası mı, belki de sessizlik.

Bir kitap bir çay bir iç çekiş yetişiyor insanın imdadına,
Ve de İçinin yangınından kalan kömürlerden belki biz yazma hevesi,
İçin de ki kuşun kanadına asılıyor insan, gökyüzünde ferah nefes için, tabi o kuşun takati varsa.
Sonra bir duadır düşüyor insanın gönlüne, kelimeler işliyor kalbine özenle,
Sonrası mı, belki de bir sessizlik.

Harflerden kurulu bir düzen,
İnsanın ruhuna hücum eden harflerden kurulu cümleler,
Bir kuş sesinden huzur bulan bir kalp, kelimelerin istilasında kalan bir kalp,
Sanki bir orduya karşı savaşan tek bir asker gibi.
Tek başına koca bir okyanusu geçer gibi.
Sonrası mı, esrarengiz, bahar gibi bir sessizlik.

Öyle bir noktası var ki onca yaşanan sallantıların,
İçine hapsettiği ne varsa oraya ait gibi gelmeye başlıyor insana.
Ve Varmak istediği yerler azalıyor günler zamanı tükettikçe,
İçinin sularını döktüğü bir dua denizi veya bir dost tan ibaret oluyor herşey bazen.
Kafasını kaldırdığı anda yürümek, konuşmadan öylece yürümek gibi bir kabaran denizin içinde buluyor insan kendini.
Ama susmakla süslenmekten geri durmayan yüreği, avucundaki sıcaklığıyla boyuyor kararmalarını.
Vuslat süsüne takılıyor kalp,
Malum sonrası insanın en güzel hali,
Güneş gibi gökyüzü gibi, sessiz ve de ahenkli.


Mustafa Üçüncü
Kayıt Tarihi : 1.12.2018 00:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Üçüncü