Sevda, seni beklediğim yoldaydı.
Yoluna döktüğüm papatyalardaydı.
Dökerken zihnime doğan masaldaydı.
Sonra yağmurlar yağdı.
Yarılırken bağrı göklerin,
Yangınıma düşen suların her damlasıydı.
Bense kaçmıyorum, bilakis açıyorum avuçlarımı
Dudağımdaki tebessüm ele veriyor düsturumu
Çünkü bizim sevdalarımız vuslata gebedir.
Buyurmuştur ya onu ‘’övülmüş ’’ olan:
‘’Kişi sevdiğiyle beraberdir.’’
Ey dağlardan, taşlardan avaz avaz
Adını bağırdığım,
Kimseye duyuramadığım,
İçime sığdıramadığım,
Yaklaşıp dokunamadığım;
Diyelim ki ben kanadı kırılmış bir kuşum;
Göğsüne yıldızlar takan,
Sabahları kızıla boyanan,
Ayı ve güneşi sarıp sarmalayan,
Gökyüzü sensin.
Diyelim ki sen masallar ülkesinin sultanı.
Ellerinle yazmışsın ölüm fermanımı.
Bense o ülkenin Keloğlanı...
Durur durur seyrederim gözlerinin karasını.
Bilirim, düşürür Hüda ocağıma bahtını.
Çünkü kuşlar yaralı kalmaz
Ya uçar dünyanın gökyüzüne,
Ya da uçurulur göğün yedi kat yükseğine…
Yaşam da vuslattır, ölüm de bilene
Bilmek de vuslattır, bilmemek de sevene…
Kayıt Tarihi : 12.8.2023 12:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!