Vuruldum Şiiri - Erhan Turan

Erhan Turan
87

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Vuruldum

Zaman durdu, dünya durdu, hayat durdu!
Ben vuruldum...
Bir şehrin serin ve aydınlık olan bir gecesinin,
Sessiz uğultusunda başladı her şey...
Tek amacım, her tarafımı saran,
Üstüme üstüme gelen duvarların soğukluğundan,
Az da olsun kaçmaktı...
Biraz da almakta zorlandığım, ciğerlerime hava almaktı...
O gecenin güneş doğacağı saate yakın bir vaktinde...
İşe yaramıştı da hatta...
Temiz ve serin havayı nefes nefes çektim içime,
O kadar sessizdi ki her taraf,
Rüzgârın hafif esintisini duymak zor olmuyordu.
Huzur ve huşu içinde yürüyordum...
Küçük bir karartı çarptı gözüme,
Geceyi aydınlatan dolunaydan kaynaklı,
Sağ taraftan bana doğru gelen bir gölgelik olduğunu fark
ettim sonra...
Ürkek ve çekingen adımlarımı oraya doğru gitmekten
alıkoyamamıştım...
Ve yaklaştıkça, sessiz gecenin sessizliğinde titreyen,
Sessizliğe ses olmaya çalışan,
Küçük ama korkan bir beden gördüm...

Ondan korkarak yaklaşan benden, korkmuş olmalı ki,
Ben yaklaştıkça kendi içine kapanıyordu.
Güneşsizliğe hasret kalmış narin bir çiçek gibi...
O içine içine çekildikçe,
Ben aksine yaklaştım yavaş yavaş korkar adımlarla...
Korkak hâlim yerini farklı bir hisse bırakmıştı.
Uzattım ellerimi, yüzünü kapatan saçlarını açmak için...
Ve açtım sonra...
Bir anda o ürkek ve yaşları damla damla dökülen,
Ceylanları kıskandıran gözleriyle yandan bakıverdi...
Bakış o bakış, zaman durdu, dünya durdu hayat durdu!
Ben vuruldum...
Vuruldum o yaşla dolu masmavi kocaman ürkek bir kuş
gibi bakan o gözlere.
Vuruldum gecenin bir vaktinde yapayalnız olan masum
ama çekingen yüze.

Öylece kalakaldım dakikalarca dizlerimin üzerine çök-
müş hâlde.

Yıkılmış, acınası, hayret verici, çaresiz ve ızdırap verici
o hâlimle.
O yardıma muhtaçtı belki, sevgiye, aşka, şefkate...
Ya ben...
Ya ben neye muhtaçtım?
O an anladım ki ben de ona muhtaçmışım...

Benim o perişan hâlimi anladı ki,
Benim yapmam gerekeni yaptı.
Ani bir hareketle hızla boynuma atladı.
Bu korkan birinin, birine sığınma hâli miydi?
Veya perişan olmuş bir adama şefkat duygusu mu?
Ya da onu ilk gördüğünde ona kördüğüm olan,
Birine olan ihtiyaç refleksi miydi?
O bana sıkı sıkı sarıldı...
Ben donakaldım!
Çünkü ona o anda vuruldum...
O anın sarhoşluğuyla onu alıp,
Yalnızlıktan küflenmiş duvarlarıyla,
Üstüme üstüme gelen mahzenime götürdüm.
Oraya canlılık versin,
Hayat versin,
Belki de nefessizlikten ölüme ramak kalmış ciğerlerime,
Nefes olsun diye...
Öyle yorgun, öyle bitkindi ki bedeni...
Ve öyle açtı ki ne getirdiysem yedi.
Ben ona sarhoş sarhoş bakarken,
O narin, güçsüz beden uyuyakalmıştı bile...
Uykusuzluktan açamadığım gözlerime rağmen,
Uyumak istemedim,
Hep ona hep ona bakmak istedim...

Ve ancak bir müddet dayanmıştı uykusuz, yorgun bede-
nim buna.

Rüyaların en dibinde debelenirken,
Bir anda uyandım.
Rüyamın yarıda kaldığına yanarken,
Onun olmadığını,
Onun olduğu yerde küçük bir not olduğunu fark ettim.
Uykulu gözlerle hemen baktım o nota...
“Ben seni hak edemem,
Sen fazlasın bana, teşekkürler her şey için...” diye yazmıştı.
Çekip gitmişti, benim ona az olduğumu bilmeden.
Aslında ömrüm boyunca aradığım kişi olduğunu anlamadan,
Kimin kimi, neyi nasıl, hak ettiğini göremeden...
İşte o an...
O an işte!
Kalbimin ta ortasından vuruldum...
Ve yine dünya durdu, zaman durdu, hayat durdu...
Ve ben ebedi vuruldum...

Erhan Turan
Kayıt Tarihi : 10.9.2020 17:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erhan Turan