Vurgun Şiiri - Canan Aytın

Canan Aytın
103

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Vurgun


Vurgun yedim
Hikayemin en kuzguni derinliğinde
Takatım yok
Çaresizliğim bekliyor, bir kalemin titreyen ellerinde
Kimsesizim
Kendimsizim
Hissizim
....
Derdimi bir damla suya anlattım
Denizler köpürdü, taştı içimde
Eyy! benim med-cezir aklım
Eyy! benim kuruyası kanım
Asiyim ne olur affedin
Yüreğim cehennem ateşinden sıcak
Az kaldı,
sükûtum birazdan varlığını kusacak
... ve haykırdığım yerden, yemin olsun
yedi düvel susacak!

Şimdi; fersah fersah dalsam, umudu hayal ettiğim yarınlara
Bilirim
Kurur kulaçlarımda infaz edilen tüm renkler
Bir Kumpasın çapı kadar tıkıldım kendi içime
Sıkıştım hücrelerime
Pi sayısı kadar değişmeyen kaderimle
Eşit ağırlıklı kederimin, cebirsel bir edebiyat çatışması sanki varlığım
Ne zümrüt istedim ben bu hayattan, ne zebercet
Kör cahilin biriyim işte
Ne beni vuranların hesabını bilirim, ne de ebcet
Ben ve siz
Asla müsavi değiliz
Siz yakan
Ben yakılan
Derdi beynine çakılan

Ateşten çemberler ördünüz duvarlarıma
Kurtulamıyorum, içime düşen kıvılcımlardan
Hayat mücadelem, ne üdüğü belirsiz bir çarkın içinde duruyor, bense aklımın girdaplarında durmadan dönüyorum
Ruhumu kuşandım, bol geldi bedenime
Aklımı bürüdüm, otuz yaşım dar geldi kefenime
Şimdi parça parça bölünüyorum

Allahım! memat ne büyük atlas
Bana bahşedilen hayatsa, sadece bir örtbas
Duygularıma ateşten gömlek giydirdim
Nihai sonumu bekliyorum,
Yağmurların bereket olduğu topraklarda,  Akıttığım gözyaşlarım artık hükümsüz
Kaderin beni savurduğu illerdeyse
Rüzgarlar bana tahammülsüz
Yel değirmenleri çoktan çekti kılıcını
içlerinde ben öğütüldüm
Tozlarım savruldu bir alâmetten
Haberiniz var mı ?
İçimde kopan kıyametten
Dünyamı kaybettim ben

Eyy zehir zemberek geceler
Eyy zehir zıkkım uykularım
Mahşerin dört atlısı geçiyor üzerimden
Her dilde, her dinde aynıdır yazdıklarım
Kimse anlamıyor beni
Ne beni cezbeden mavi okyanuslar suçlu, ne de payıma düşen kızıl yangınlarımın ihanetleri
Ben sadece tüm can bildiklerime kırgınım
Insanlara yüklediğim mânâlar en az onlar kadar vasıfsız şimdilerde
Çok şükür, zaman öğretti bana
Hayatta üç kuruş etmeyenlerin ciğerini
Dost görünen taklit ustalarının gözünde ki değerini
Hadi görmezden gelip, üstüme kapatın tüm kapıları
Korkmuyorum
Hadi söndürün ışıkları
Kaderin soğuk duvarlarına kazırım ben yalnızlığımı
Kimsesizler mezarlığında, bir mermere yazarım ben adımı
Bilirim
Birtek katran karası geceler bağrında saklar beni
Ancak ve ancak, yazdığım acılar paklar beni

Kusursuz cinayetlerin öznesi olmaktan öteye geçemeyen, satır başlarında bekliyorum anlatamadığım şeyleri
Ben son nefeslerin noktası olmaktan yorgun düşmüş ünlemler kadar saplanıyorum yüreğime
Canımın fitilini sayfalarca yazarak ateşledim zaten
Koklamaya kıyamadığım çiçeklerim öldü, artık sadece canım burnumda
Ne tedavisi olmayan yaram, ne de hayat umrumda 

Biliyor musunuz?
En çok da siz acıttınız içimi
Yanılıyor işte insan
Yok olmak için bir bahane gerekiyormuş
Üzerinize yük olmamak için gitmek gerekiyormuş
Şimdi duygularım infial altında
Şimdi hücrelerim işgal altında
Anladım ki
Ateş birtek düştüğü yeri yakıyormuş
Eyy! dost bildiklerim, sevdiklerim
Kusura bakmayın lütfen
Bu saçma şiirle, sanırım uykunuzu bölüyorum
Bilirsiniz, derdimi anlatacak kadar şair değilim
Size son sözüm
Hadi sevinin gayrı,
...ben ölüyorum

Canan Aytın
Kayıt Tarihi : 25.12.2022 13:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!