Yanılmazdım yanmazdı aşkım sözcüklerde ben sana yanarken, yüreğim sana kanarken.
Sevdamda oynan aşkı filmlerimin sonu böle değildi.Hani bütün filmlerin sonunda sevenler tüm zorluklara rağmen kavuşur,sarılır öpüşürdü.Neden bizimki öle olmadı.. aşk başladı, ben yazdım,sen oynadın, ben yönettim film bitti tam sarılacaktık sen gittin.
Ben b-öyle… yazmadık ki sonları bu gidiş yazgının kaleminde süzülen kırık hazlar suyudur.
Oysa ki, bilseydim farklı yazardım,farklı sevi oyunlarıyla gelirdim.Meleklerini uykuda mı,Zeliha’lar anlatmadı beni sana.Yakışan tüm yakışanlar bende toplanmıştır demedi mi umurun perileri. Sözce sözce akacağın özyaşlarının akacağı ruhumdan magma var.Sıcaklığın en zirvesinde kaynar tutkularım.Her ana çentik atarak geldim sana.
Sen kayıp hayaldin kalpten kentlerimin en büyük gökdeleninde saklı bir beyaz periydin.
Hatırlar mısın hani senle eşya bakmaya gidip dermansız kaldığımız o gün…Sizin evin merdivenleri ne kadar zor gelmişti.Son basamakta birbirimize sarılmıştık.Komşular görünce son adamla girmiştik eve.
Sen bir güvercindin hep kutsanmış yerlerden yarlığıma ve avareliğime uçardın.
Bense kümülüsün süsüydüm uzayın hoşluğunda.Nemli gözlerle baktığın gün çıkmıştım karşına.
Sana ulaşmayı keramet bilen özün beklenen ermişiydim.Uzaktın,tuzaktın sevdama.Önce ruhun süslendi dünyama.Teknolojik jinler yaşadık.Derken beklenen mailin hani ruhumu sarsan bakışlarının fotoğrafı. Masum bir melek olmalıydın.Yeryüzünde sürgün ve süreğen ama aşkıma üreyen bir melek.
Oysaki tek göreceğim gerceğin gerilmiş her halinden yapılmıştı sana gelişimin halatı.Çekiyordum seni zor sevda yokuşlarında.Zincire bağlanmış zincirleme isim tamlamalarımızın arasına klasik kültler sıralnırdı. Sen aşk menkıbesindeki bütün mitleri tümleyen gizil bir tutulma vaziyetimdin.
İlan edilmiş sevgimizin bahardan kalma çağla halindeydi.Mayıs ayı bitmek üzereydi.Ki mayıs kiraz ayı demekti.Kirazı çok sevdiğim bir son demlerin kızıllığındaydım.Kızıllarını gördüm her kirazda. Razıydım rızka ve ruha açılan kapına.Çıkılamaz bir yolculuk sanırdım sana gelmeyi.
Tutulduğum dünyamda anlattın masallarını. Meğer peri de sen masal da senmişsin.
Donmuş özlemler ekiyorum, arkaik düşlerimin yeni gölgesine.
Mutluluk gözyaşlarımla suluyorum ruhundaki bensiz ve ruhsuz kaktüsleri
Bir tane de olsun çiçek göstersin bir taneme.Acı ve ayrılık veren dikenler yerine.Sana gelişimin yelleri dokunsa dudaklarına.İlk öpücüğümüz orda kalmadı.Resmini çekti dudaklarım ve ekledi belleğime.Enterlemedi hiçbir şey.Hangi dudağı görsem sanki o an canlanır öpülme anımda.
Bilmezsin, özlem saatin akreple yelkovanları arasında çıkan her sesin sesinde kalma zamanımı anlattığını.Sensiz kalmamanın bilmem kaçı geçiyor…Bilmiyorum ki kaç geçer, kaç ben geçer.Zamansızım ki sensizim demek.
Derin yalnızlık melodisi çalar,çalınmış umutlarımın son bağlamasında bağlayışlarımla.
Dört duvar ağıt yakar sana,
Seni çağırırlar çağrılar,içimdeki ağrılar.Ağrı dağı kadar kadarlarım.Kederlerimi de heç sorma.Everest’in yamacına senli olmanın amacına serdim.
Cesaretin var bilinmezliğin en bilindik istediklerimize gelmeyi.Yeniden bana ütülenmiş coşkular sunmayı ister misin sunam.
Alemim naz tavıyla beni heklediği etik buluşmaların son buluşmasında beni bul .Ben bulmazlarında arama beni sende ara.Çok yakınım, çok akınım sana.
Kanaviçelerini yeniden işle güzeller kendi tığlarıyla beni senden çalmadan.Dahası haz kalem düşmeden çalakalem arzular çengeline.
Ve sana gelmenin okunu, yüreğinin yayında gerdim.
Her yanım sensizi isimsiz güzellikler.Ha bıraktı ha bırakacak…Derken… vurdum sensizliği…Şimdi pişmanlığımın yaygarasında vicdanımı temizliyorum düşlerden düşük yapan umutsuz vakilerimle.
Kayıt Tarihi : 24.1.2009 20:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dört duvar ağıt yakar sana,
Seni çağırırlar çağrılar,içimdeki ağrılar.Ağrı dağı kadar kadarlarım.Kederlerimi de heç sorma.Everest’in yamacına senli olmanın amacına serdim.
Şimdi pişmanlığımın yaygarasında vicdanımı temizliyorum düşlerden düşük yapan umutsuz vakilerimle.
Zihninde yarattığın kurguyu....
tekrarlayarak, yönler belirleyerek, kendini de aşarak yazıyor vicdanın.
Temizliyor her bir serzenişte....
İçin için sis beliriyor ve yine kayboluyorsun içinde,sis dağılana dek.
Yoruma bir bakış açısı Sevgili TAYLAN.
TÜM YORUMLAR (2)