Kuşkonmaz penceremin önünde
komşu kızının
saksıda hediye ettiği
çiçeğin tomurcuğu baş verirken güne
içimizdeki sisli köylerin
yaylalarından ayaklarımızın gürültüsünü
duymadan geçtik
sabah yeline teslim olmuş bozkır
kır çiçekleriyle avuturken tarlaları
gözlerimizin tuzlu yaşıyla okşayarak
elveda dedik
cinsel duyguların dürtüleriyle
kalbimizi heyecanlandıran vuruşlara
kimi zaman aşk
kimi zaman sevgi dedik
üreme iç güdüsüyle yorduk bedenimizi
ihanet ettik saf temiz düşüncelerimize
aldattık
aldatıldık
kötü kuşatılmış askerler gibi
savaş meydanından çekildik kendi siperlerimize
bazen
masum bir Habil olduk
bazen de
cani
katil Kabil
vurduk gökyüzünün mavi hüzünlerini
yakalandık tufana suların sessizliğinde boğulduk
eşeledik
deştik toprağın döşünü
gömdük içine ellerimizle pisliklerimizi
mevsimlerin yıkıntılarını talan eyledik
kerbela icat ettik sinemizde
cinnetini yaşadık alemin
suçsuz
masum sabileri dün diri diri gömdük
az geldi
yetmedi kirli ellerimize
haya edip arlanmadık coştuk durulmadık
bu günde savaş suçluları gibi kurşuna dizdik
oysa hiç bilemedik
öldürülürken bir çocuk meçhul bir yerde
solarmış gökkuşağının rengi donarmış toprağın özü
hiç ama hiç bilemedik
biz alnımıza sürülmüş bu kara lekeyi insan olarak silemedik
Kayıt Tarihi : 4.12.2014 12:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sn:Aksoylu güçlü kaleminizi kutluyorum,saygımla...
TÜM YORUMLAR (13)