Bembeyaz bir Ankara
Gözlerimin önünde
Sanki o karanlık, pislik gürültü
Karmaşa, insanlar yok olmuş
Bembeyaz bir huzur kaplamış
Ara vermiş sanki
Bu gece...
Bu gece uyku haram bana
Yanıldım bütün doğrular gibi
Başladığım her yol bir başka dünya
Söylediğim her söz bir başka sanki
Özgürlük kokuyor kaldırımlarım
Beyaz sayfalarda kalmış yarınlarım
Kabuslarla dolu rüyalarım
Alevler sarmış gözlerim
Söyle şimdi ben, ben miyim?
Yaşam her geçen gün neleri alıyor benden
Ve bir sabah küçücük bir damla düşüyor yanağıma gökyüzünden
Hayal etmesi bile nefes alıp verişimi değiştirmeye yetiyor.
Anlamsız seni düşünmek
Seni hayal etmek
Sesini bile duymadan
Bir çocuk gülüşü içimdeki özlem
hani öyle arasan bulamazsın sokakta sinemada pazarda
bir gerçek ki hangi şehir kader edinmişse beni kendine acırım ona
bir gerçek ki hangi şehirde olsan farketmez
bir gerçek ki ne izmirde ne istanbulda ne paris ne de medinede değişsin
bir gerçek ki senin ellerinden gözlerinden kokundan ibaret
bir kadına...
bir Ankara kışında dokundum ilk defa tenine
anlatması bir o kadar imkansız olsa da
seninle nefes aldım kadın anlıyor musun?
seni ölümümü bekler gibi
Kelimelere hapsettim seni
Giden her yolcuya biraz senden söz ettim
Gelen her yolcudan aldım haberini
Ben seni kelimelere hapsettim
Kaçamazsın
Seni kurtaracak kelimeleri lugatımdan çıkardım
Ben bilirim suskun dağlarda yürümeyi
Ben bilirim gençlik köprüsünde koşmayı
Susmayı susturulmayı hep ben bilirim
Çocuğum sen bilme
Bilme benim bildiklerimi
Eksik kalsın korku senin içinde
Kaçar gibi gidiyorum bu kentten yine
Vedalaşmaya bile fırsat bulamadan
Ne bu kentle
Ne de içindeki binlerce anımla
Ayrılık gerçeğiyle yüzleşmeye bile
Fırsat vermiyor kader
Hani yorucu bir gün biter
Yuvana gidiyorsundur
Yorgunsundur
Hava da oldukça soğuk
Bacakların titrer
Ve uyku bastırır yavaştan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!