Yaldızlı asma,kör kapılı medrese.
Yola revan olduğum gündür.
Yare hayran olduğum gündür.
Süheyla! Visalli hasretinle
bedenimde gezinen
serseri bir hüzündür.
Acılar dinerse tarih başlardı,
Bir takvim yığılırdı yalnızlığın üstüne
Toplardı, son şarkının kokusunu eylül;
Dağıtırdı tütün renkli saçlarından,
Çaresiz umutlarını minnetsizce.
Geçmişin bin benekli bir yüzü,
Yolumuz bir, adımımız bin bir.
Haritaların yalnızlıkla kesiştiği noktada
Asi bir Fransız mürebbiyeden öğrendiğim,
Tek ve sınırsız kelime
Liberté Liberté.
Aşktı, bir ibareden ibaret
Ve yalnızlıktı vazgeçilmez sancılarda ibadet.
Sürgüne yollanmış bir mülteci gibi
Zihinsel mübadelede, bir erkek figürü yaratırken.
Ilımlı düşlerde, yaratılanı hor görmek
Yaratılmayandan ötürü.
Kutu kutu penseler,
Korkularımı yenseler.
Köşe başı gri korkuluklar
Nefes başı yeni yokluklar.
Gurbet mi koysam adını, yoksa sıla mı?
Sevinç dediğin paranoyalara cila mı?
Kayıp bedenimin sancısı sendin
Yitirdiğim hayalin aldanışı sen.
Sürgülü kapılardan sürgün edildiğimden beri
Titreyen ecel terimin son damlasında sen.
Geçişken yılların yönü belirsiz;
Öznesiz bıraktığın yüreğimin
Garibem,
Belki yıldızlardasın,belki yaldızlardan
Nasırlı nalınların arkasından kalan,
Eksik tanımlanış gurbet yolcusuyla.
İnce, takunyalı sokaklar;
Körpe bir mülteci edasında.
Ömrümün son demi pür gamı
Serzeniş
Düşmeden düşünmek,
Düşünmeden düşlemek.,
Var olabilmek bir varlık içerisinde,
Yok edebilmek yokluğu soluksuzca,
Olasılığı düşük bir yaşam oyununda
Unutulan bir hayat var iken
İlişkilendirilmiş kısrak sınırlar içerisinde
Vuku bulan bir serüven
Her vukuatta hecelenmiş bir kitap
Her kitapta suskun bir erkek
Milattan önce var olmak
Milattan sonra ölmek..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!