Ben bir volkan gibiyim, susmayacak bu dilim
Ateş gibi yanıyor, kan kusuyor ciğerim.
Nerde kaldı insanlık, bu vahşetin adı ne?
Söyleyin lütfen bana, medeniyet nereye?
Bir kara zillet sarmış, dünyayı baştan başa
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
MÜKEMMEL BİR ŞİİR OKUDUM NERMİN HANIM DÜNYAYA TUTUP AYNADAN OKUMUŞ KALBİN YÜREK SESİN DAİM OLSUN
İnsanlık ve ahlak dersi veren barış temalı bir şiir. Konu, işleniş, heceyi uygulamadaki ustalık mükemmel.
Aslında toplum olarak her birimiz birer volkan olduk zaten. Patladı patlayacak nerdeyse bu garip volkan. Bu uyuyan yanardağı uyandıranlar vermeli hesabını. Çünkü bu felaketin bedeli çok ağır olacak....
Kutluyorum değerli şiirinizi öğretmenim. Sevgimle...Nicelerine...
'Toplum için sanat'a örnek çok başarılı bir şiir.
"Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;"
Mehmet Emin Yurdakul'un şiirinde değindiği gibi, bit toplumun şairleri, aydın kimliği ve sözcük kullanma gücüyle her zaman öncü olma işlevini yerine getirmiştir.
Şiirinizde de bu duyarlık sözcüklerle net anlatılırken, yürek acısı sözcüklerin arasında okuyana da sızıyor... Bu anlatım gücünüzü kutlarım...
Çok başarılı olduğunuz 7+7=14'lü kalıp ve düz uyakla yapılan dize sonu ses ahengi de mükemmel.... Okuyana güçlü mesajlar ileten şiirinizi ve sizi içtenlikle kutlarım Nermin Hanım.... Daha nicelerine....
Sevgilerimle....
Beğenerek okudum. Hem işlenen konu, hem duygu yoğunluğu ve hem sanatsal değeri yüksek bir şiirdi.
Aslında suç hepimizde, hepimiz bir ölçüde sorumluyuz bu gidişattan.
Çevremizdekileri, dost ve arkadaşlarımızı, iletişim kurabildiğimiz herkesi sevgiye, barışa, huzura çağırmamız, güzellikleri göstererek onlara örnek olup ikna etmemiz gerekli.
"İyilik kötülükten çok daha bulaşıcıdır" derler. Çoban ateşi bir kez yandı mı önce tüm ülkeyi, sonra tüm dünyayı saracaktır. Bunun için de sorumluluk almalı, toplumsal görevlerimizi önce örnek davranışlarla, sonra fikirlerle örnek olarak göstermeliyiz hepimiz.
İçtenlikle kutluyor, saygılar sunuyorum.
Gerçekten de borçluyuz İnsanlığa...Bu vebalin altından nasıl kalkacak bu millet...Nermin Hanım çok etkilendim şiirden...Yüreğinize kaleminize sağlık...Sevgilerimle....
akıcı ve anlamlı bir şiirdi emeğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta