Kuru yapraklar dökülür usulca penceremin yamacına
Nasılda kaybolur gözden sisli asi bulut
Yağmur damlacıkları göz pınarlarımda birikmiş
Bir serçe ağlar dalın üstünde amansızca…
Soğuk eser bir akşamüstü deli rüzgâr
Gözlerinin içi sulanmış nem nem, 22.10.2006
Düşüncelerinde, umutların hep gizlemiş seni annem,
Melekler bir bir öpmüş saçlarının zülfünü,
Kulağıma ninniler fısılda,benim güzel annem.
Dinliyorum yüreğinin gizlediği sesi,
Bir çobandık elimizde kaval
Ayağımızda çarık
Bir soluk renkli başlığımız
Dolu arkadaşım vardı
Koyunlar
Kuzular
Niçindirki,bir lahza siyuletini seyir sarfettim,
Yüce ufuklardan bir kül danesi kadar değer bilinmedim,
Sanmaki virane tırmanış,aşk-ı hitabımı kahredecek,
Yine derman-ı sineme,sevgi sıcaklığını naçar eyledim.
Istırap yolları,kıvrım kıvrım devriliyor üzerime,
Sen didie-i bedbeht-ıma kar eyledün,
Meşk-i muhabbetime naçar eyledün,
Dil pesend-ime yar-ı lahz-a eyledün,
Sinem-i dil-ara ya serab eyledün...
Ey gönül,sevgilinin odasına inlemeden gitki,iniltin onun uykuya vardığı gülden yatağın rahatını sükununu bozmasın. SADRİ ALIŞIK
Baharım da goncasınız, seherim de yıldız,
Seyrim de aşk kokan poyrazsınız
Sahiller de martılarla nazlaşan
Marmarayla sevişen dalgamsınız efendim
Meşalesi sevgim
Ah İstanbul
İskelende beklediğim beyaz mendilli kadın nerede?
Vapurların her düdük çalışında o geldi sanıyorum.
Nafile. Bu bekleyişlerin sonu gelmiyor.
Ah İstanbul
Bir sadakaat,bir aşk-ı-müpteladır buğulu hatıralar,
Yalnız ve yalnız yüreğinin ağlaması işitilir,gözyaşlarınla birlikte,
Nedenki bu aynadaki puslu yansımalar,
Sahne açılır,zor kapanır bir daha,küf kokan mazide...
Nadide bir çiçeği koparmam dalından,
Sevgi özünü alamam sevgi yaprağından,
Boşuna sazlar,tanburlar yanık çalmıyor onlar için,
Aşk sözünü eksik edemem bağrımdan.
Bülbül gider dikenin yanına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!