Kanımı donduran soğuk renklerin
Kayıtsız şartsız egemenliğinde
Ölüm kokusu sinmiş duvarları
Ve sımsıcak yaşama umutlarının
Acılar ve iniltilerle
Koyun koyuna yatırıldığı
Uzanılıp da uyunamayan
Huzursuz hasta yatakları...
Coşkun fırtınaları dinmiş eski zamanların
Sevdaya savrulan başak sarısı saçları
Ve âşığı, vuslat ninnileriyle avutan
Yosun bakışlı, fettan,
Yürek hoplatan
Efsunlu güzelleri...
O efsunlu güzellerin
Gönüller dolusu sevdalarından
Geriye kalan
Vefasız, hoyrat zamanlara sitemkâr
Hüzne müptela, yorgun bedenler...
Ve dünün zamana metelik vermeyen
Güçlü kollarının sınırsız gizeminde
Güzel sarıp, sevmeye alışmış
Bengi suda yıkanmış
Ebedî, genç adamları...
Onlar ki şimdi, burada
Mezatta bir ömrün
Bir nefeslik süresini
Bir ibret yatağında
Ancak taksitle yaşayabilen
Sevmelere suskun
Sevdalara küskün canları...
Ve yine onlar, bu zorunlu inzivada
Hayatın doyumsuz albenisine
Hiç ayrılmamacasına
Son kez inatla sarılıp
Tutunmaya çalışan
Ama neden sonra
Ani bir kararla
Ve ebedi bir teslimiyetle
Büyük hicret uçuşuna
Vizesiz başlayan
Ebediyet yolcuları...
Kayıt Tarihi : 15.10.2006 08:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir hastanenin yoğun bakım ünitesi...
Mezatta bir ömrün,
Bir nefeslik süresini,
Bir ibret yatağında
Ancak taksitle yaşayabilen,
Sevmelere suskun,
Sevdalara küskün canları...
gerçekten insan hastanelerde anlıyor bazı şeyleri, o kadar güzel bir anlatım sundunuz ki sizin şiiriniz aracılığıyla tüm şifa bekleyenlere Allahtan şifa diliyorum
yüreğinize sağlık can dost
Orhan Ateş
Nice hayatları anlatmış etkili şiiriniz.Okuyunca mezarlara gittiğimiz gibi zaman zaman hastanelerede gidip ders çıkarmalıyız diye düşündüm.Baki olan Yaradan.gerisi hep bir sinema.bugün var,yarın yok.Kutlarım dost.Selam ve sevgilerimle.
Düşünceye sevk eden bir şiirdi.
Kutlar saygılar sunarım
Ümran Tokmak
TÜM YORUMLAR (37)