Biz tutunamadıkça
Tökezliyordu sözcüklerimiz.
Bomboş sayfalarda her gün biraz daha
Bitkin kalıyordu
İmzalarımız…
Sonra
Hep susuyorduk
Neden sustuğumuzu bilmeksizin
Susuyorduk.
İrkilmiyorduk ürkmüyorduk
Hiçbir şeyden.
Butimar kuşlarıydık
Nedensiz uçuyorduk enginlerimizde
Birbirimizde kaybetmiştik kendimizi
Dermansızdık
Aramıyorduk…
Aşkın ölümden de korkunç olduğunu
Düşünüyorduk sürekli
Damla damla içimize yayılan özlemle
Düşüp paramparça oluyorduk…
Morarıyorduk…
onekimikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 10.10.2014 10:52:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiddetli bir rüzgar esmiş.., yüreğin sevgiliye ya da ülkeye baktığı penceredeki vitray kırılmış, yarına dönük bütün hesapların yapıldığı masada puzzle dağılmış... Öyle dağılıp, öyle eksilmiş ki parçalar. Bütünlük sadece şiirde ya da hayallerde kalmış...
Kaleminize sağlık sayın Necdet Arslan...,kutluyorum...
Ayrılık ölümden beter derlerdi. Ya da elli dirhem fazla gelirmiş ayrılık.Sadece butimar kuşları düşünebilir aşkın ölümden beter olduğunu herhalde.
Özlemi damla damla içinde duyup parçalanmak...Butimar kuşlarının iyice susadığında denizin suyun damla damla içmesi ve sonra ölmesi gibi...
Kutluyorum öğretmenim. Aşka farklı bir açıdan bakış.Başka argümanlarla yaklaşım..
Yoğun bir duygu yüküydü şiir. Okumak zevkti. Nicelerine...
Işığın ve renklerin armonisini yaratamamak, vitray gibi zengin bir kültürün mimarı olan geçmişimizden kopmak ve bu nedenle 'tutunamamak', umutsuzluğa düşmek arasında bağ kuruyor kanımca şiir...
Düşüncenin zenginliğini yansıtan şiiri ve dostumu kutluyorum..
TÜM YORUMLAR (6)