Zam-an, bir tespih gibi dağıldı üzerimde
Elinin değdiği bir yaprakta ben olsaydım
Hira’da inzivaya çekilirken yüreğin
Gözyaşının aktığı bir kum da ben olsaydım
Sevgili, ruhun tenden çekildiği devranda
Sana esen rüzgârın bir şavkı ben olsaydım
Üşüyorum mevsim yaz, ruhum diyor -bu söz az-
Harflerinde bir gizli özne de ben olsaydım
Mekân bir niyaz gibi açılırken El-Hakka
Bahçende filizlenen bir gül de ben olsaydım
Nergis bakışlarında ne gâzeldir ol hilâl
Bu sevdanın nârında bir kül de ben olsaydım
Asırlar sonrasından bir mektup sana âhım
Hicretinde vefakâr bir Ali’n ben olsaydım
Benliğimden yükselip tevekkül surlarına
Allah için bilenen bir kılıç ben olsaydım
Kırıldım bir mızrakta, ağladı rediflerim
Ölüm şeridinde bir Ömer’de ben olsaydım
Sana anlam büyüten âşığın rüyasına
-Gelirken- bir köşede oturan ben olsaydım
Yağsaydım yağmur gibi kâinatın üstüne
Sana hasım olana, kasırga ben olsaydım
Kalkıp iman burcundan tenimin zindanında
Uğruna kan-atlanan bir cân da ben olsaydım
Visalinle şâd olan ruhların dergâhında
Sana kadehler sunan bir kölen ben olsaydım
Kayıt Tarihi : 21.3.2015 09:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!